Bir çok şey için yaşlı olunabilir. | Open Subtitles | أنت يُمكنُ أَنْ تَكُونَ كبير السنَ للكثير مِنْ الأشياءِ. |
Hiç yaşlı bir uyuşturucu satıcısı gördün mü, Miklo? Göremezsin. | Open Subtitles | هل رَأيتَ تاجرَ مخدّرات كبير السنَ يـخـرج من هُـنا |
86 kupasında Johnny Chan de çok yaşlı olduğumu düşünüyordu. | Open Subtitles | فكر جوني تشان أنا كُنْتُ كبير السنَ جداً، أيضاً، الظهر في ' 86 سلسلة. |
Ve bunun için ne kadar yaşlı olduğumu, ne kadar ezik olduğuyla ilgili dırdır etmeye başladım. | Open Subtitles | وأنا بَدأتُ بالإسَاْءة إلى كَمْ أنا كُنْتُ كبير السنَ جداً لهذا وكَمْ هو كَانَ قماشَ سحيف ممتازَ. |
O zamana kadar göreve iade için ben çok yaşlı olacağım.Olan bu. | Open Subtitles | في ذلك الوقت أنا سَأكُونُ كبير السنَ جداً لكي يُعادَ تنصيب. لكي هو. |
O yaşlı alçak bir namussuz! | Open Subtitles | هو a يَعْني لقيطاً كبير السنَ! |
Bunun için fazla yaşlıyım. -Evet, kendini yaşlı hissediyorsun. | Open Subtitles | نعم، بَدوتَ كبير السنَ. |
Bu kola sahip olan varlık, bir insan olarak tahmin edersem, yaşlı olduğunu söylerdim. | Open Subtitles | أنتماء هذا الذراع، إذا كنت انا رجل رهان، أقول بأنه كان كبير السن. - كبير السنَ جداً جداً . |
Çok yaşlı görünüyor... | Open Subtitles | يَبْدو كبير السنَ |