Onları tüm alandan geri püskürtmek için yeterince büyük bir alan oluşturmalıyız. | Open Subtitles | نحن بحاجة لخلق حقل كبير بما يكفي لحجبهم عن المنطقة بأسرها |
Bu ev bir bilardo masası için yeterince büyük. - Gary. | Open Subtitles | أرى أنه كبير بما يكفي إذا أردنا إحضار طاولة بلياردو |
Bir Amerikan senatörü olarak görevine devam mı edeceğini yoksa kariyerinin ortadan mı kalkacağını tayin edecek kadar büyük. | Open Subtitles | كبير بما يكفي لصنعِ الفارق بين إستمرارية مهامك كعضو مجلس شيوخ في الولايات المتحدة، أو تقليص مهنتك إلى العدم. |
Okulu kırdım, üç tramvay değiştirdim ve yeterince büyüğüm! | Open Subtitles | هربت من المدرسه و ركبت ثلاث عربات، أنا كبير بما يكفي |
Sanırım yaptığım her şeyden seni haberdar etmeyecek kadar büyüdüm. | Open Subtitles | أظن أني كبير بما يكفي لأن لا أخبرك عن كل شيء |
Birşeyler yapmak için yeterince büyüksün ve oldukça akıllısın. | Open Subtitles | أنت كبير بما يكفي, ذكي بما يكفي لتهتم بشأنك الخاص |
Tuvaletin kediniz için yeterince büyük olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | أحرسهم أجل ، لا أعتقد أن صندوق القمامة كبير بما يكفي |
Bir fincanda boğulabilirsiniz, tabi yeterince büyük bir fincan bulabilirseniz. | Open Subtitles | يمكنك الغرق في فنجان شاي إذا وجدت فنجان كبير بما يكفي |
Eozinofiller ve nötrofillerin yeterince büyük olması enfeksiyonun doğrudan büyüdüğünü garanti eder. | Open Subtitles | انخفاض كبير بما يكفي في الكريات الحمضية و العدلات من شأنه ان يضمن ان العدوى ستنمو بدون عائق. |
Lincoln ve Linda Stansbury konusu doğru olsa bile Lincoln yeterince büyük. | Open Subtitles | وحتى لو كان ما يقال عن لينكولن وليندا ستانسبيرز حقيقاً لينكولن كبير بما يكفي هو ليس طفلاً |
Sizce yapmak istediklerimiz için yeterince büyük mü sahne? | Open Subtitles | هل تظنون هذا المسرح كبير بما يكفي لسد رغباتنا؟ |
Ben Vince 'in bana onu alabilecek kadar büyük bir yıldız olmasını dilemiştim | Open Subtitles | -أجل، لكن تمنيته أن يصبح نجم كبير بما يكفي ليستطيع شراء واحدة لي |
- İki yemeğe yetecek kadar büyük. | Open Subtitles | هذا الشيئ كبير بما يكفي ليكون غدائنا جميعاً |
Evrene çatlaklar yayacak kadar büyük bir uzay-zaman karmaşası. | Open Subtitles | كأنه طوفان زمكاني كبير بما يكفي ليصنع تصدعات في الكون لكن ماذا ؟ |
Bana söylemen için yeterince büyüğüm ama bunu anlamak için mi küçüğüm? | Open Subtitles | ..إنني كبير بما يكفي كي تخبرني و لكنني صغير جداً كي أستوعب الأمر؟ |
Savaşmak için yeterince büyüğüm. | Open Subtitles | أنا كبير بما يكفي لأقاتل. |
yeterince büyüğüm. | Open Subtitles | إنني كبير بما يكفي |
Kendi nefret edeceğim şeyleri seçecek kadar büyüdüm ben. | Open Subtitles | أنا كبير بما يكفي لإختيار الأشياء التي أكرهها. |
Beş yaşındasın ve Dünya'yı anlamak için yeterince büyüksün. | Open Subtitles | عمرك خمسة أعوام وأنت كبير بما يكفي كي تفهم كيف يكون العالم يجب أن تفهم |
Yanisi oy verebilecek yaşta olsaydım Reagan'a oy vermezdim. | Open Subtitles | لم أكن لأصوت لريغين لو كنت كبير بما يكفي |
1986'da gerçekleşecek deneylerde mevcut bulunmuş olacak kadar yaşlı biri. | Open Subtitles | شخص كبير بما يكفي ليكون هناك بوقت التجربة في الثمانينات |
Ne zaman içeceğime karar verecek kadar da büyüğüm. | Open Subtitles | إذن فأنا كبير بما يكفي لأعرف متى أحتاج إلى كأس |
Saçmalığı duyduğum zaman anlayacak kadar yaşlıyım. | Open Subtitles | كبير بما يكفي لأعرف التفاهة عندما أدهس عليها |
Daniel kendi fikirlerini üretecek kadar yetişkin birisi. | Open Subtitles | إنّه كبير بما يكفي ليفكّر بنفسه. |
O halde bu işlerin böyle yürümediğini bilecek kadar yaşın var. | Open Subtitles | حسنا، أنت كبير بما يكفي لتعرف أن الأمور لا تسير هكذا. |