ve zenginliklerin toplamı gerçekten çok büyük. Klasik bir ağ etkisi. | TED | ومقدار الثراء الناتج عن ذلك كبير جداً. فهو تأثير شبكي ممتاز |
Radar ya da sonar yansıması da yok. Uzay çok büyük olmalı. | Open Subtitles | . لا إنعكاسات أو الرادار . لابد أن هذا الفضاء كبير جداً |
Ya sana, bu adada bir yerlerde çok büyük bir kutu var desem, | Open Subtitles | ماذا إن قلت لك بأنه بمكان ما على الجزيرة هناك صندوق كبير جداً |
Chicago ve New Orleans'ın sağlık birimlerinin bunda büyük bir katkısı var. | TED | إدارات شيكاغو و نيو أورليانز الصحية، لديهم دور كبير جداً في هذا. |
New York yakınındaki Long Island'ın kuzey kıyılarında, neredeyse bir şato kadar büyük bir köşk vardı. | Open Subtitles | على الشاطئ الشمالي لمدينة لونج آيلاند القريبة من نيويورك كان هناك قصر كبير جداً |
Eğer çok yaşlı ve aptalsanız sosyal medya kafa karıştırıcı olabilir. | Open Subtitles | مواقع التواصل الاجتماعي تكون مربكة إذا كنت كبير جداً أو غبي |
Ya sana, bu adada bir yerlerde, çok büyük bir kutu olduğunu söyleseydim? | Open Subtitles | ماذا إن قلت لك بأنه بمكان ما على الجزيرة هناك صندوق كبير جداً |
Cemal. Bak ne dicem. Gördüğün gibi tekne çok büyük. | Open Subtitles | إسمع يا جمال كما ترى القارب كبير جداً وأنا وحدي |
Ayrıca katil cinayeti çok küçük bir uçakta çok büyük bir aletle gerçekleştirdi. | Open Subtitles | صحيح؟ بالإصافة, القاتل إرتكب جريمته على طائرة صغيرة باستخدام مفتاح براغي كبير جداً |
Bunu yapmak çok büyük bir emek gerektirdi, verileri toplamak, algoritmaları geliştirmek, bütün bu yazılımı yapmak. | TED | لقد قاموا بمجهود كبير جداً بجمع المعلومات .. وتطوير الخوارزميات وكتابة البرامج |
Dar bir yelpazemiz var ve çifte açmazımız çok büyük. | TED | لدينا نطاق ضيق، وقيدنا المزدوج كبير جداً. |
Bununla çok küçük bir kayaya tekme atarak çok büyük bir tepeden düşürmeyi başardım ki bu, kendimi tam ortasında yuvarlanırken bulduğum bir çığa dönüştü. | TED | وبفعل هذا، تمكنت من ركل صخرة صغيرة من تل كبير جداً الذي تحول إلى انهيار جليدي وأنا بمنتصفه. |
Ama parfüm şişeleri çok küçük, muzlarsa çok büyük. | Open Subtitles | لكنّها قارورة عطر صغيرة جداً و الموز كبير جداً |
çok büyük bir ateş yakmalısınız... ki size bulabileyim. | Open Subtitles | عليك ان تصنعي حريق كبير جداً حتى أستطيع العثور عليكِ |
Ama dört yıl önce, o gün büyük bir hata yaptı. | Open Subtitles | و لكنها هذا اليوم منذ أربع سنوات ارتكبت خطأ كبير جداً |
Sana bunun ne kadar büyük bir olay olduğunu söylememe gerek yok,değil mi? Çünkü çok büyük bir olay. | Open Subtitles | ليس علي أن أخبرك مدى لأهمية ذلك لأنه أمر كبير جداً |
Karımı terk ettim, çocuklarımı terk ettim ve ufaklık bana kibarca, çok yaşlı olduğumu söylediğinde geri dönmek ve bunun utancıyla yaşamak zorunda kaldım. | Open Subtitles | تركت زوجتيت تركت أطفالي كان علي تحمل مذلة العودة للوراء بعد موقف مع فتاة أخبرتني بلطف أنني كبير جداً مقارنة بها |
Tek kişi için fazla büyük. Vergileri de düşününce... | Open Subtitles | إنه كبير جداً بالنسبة لفرد واحد ، ناهيك عن الضرائب |
İşten ayrılabilirdim ama başka bir işe girmek için çok yaşlıyım. | Open Subtitles | أود أن استقيل، لكني كبير جداً على أن أجد وظيفة أخرى. |
Jack, izlemenin ilk sonuçlarını aldık. Epey büyük bir alan. | Open Subtitles | "جاك" ، لقد حددنا تقريباً المكان المتتبع انه كبير جداً |
Benim dünyamda, çok fazla insan açlık sınırının altında yaşıyor. | TED | في المنطقة التي أعيش فيها من العالم عدد كبير جداً من الناس يعيشون تحت خط الفقر. |
- Böyle bir ev için oldukça büyük. - Çok terliyorum. | Open Subtitles | ـ جهاز كبير جداً على منزل بهذا الحجم ـ أشعر بالحر |
Hayır. Bayağı büyük sanırım. | Open Subtitles | لا، إنه كبير جداً |
Ben süpermarket korumalarıyla oynamak için fazla yaşlıyım. | Open Subtitles | أنا كبير جداً للعب مع حرّاس السوق المركزية. |
Buraya sığmayacak kadar büyüksün. | Open Subtitles | انه كبير جداً لإدخاله هنا |