Sesi bir deneyim olarak değil ama bir semptom olarak görmeye teşvik edilmiş olduğumdan korkum ve direncim yoğunlaştı. | TED | ولكن بعد تشجيعي على التّعرف على صوت ليس كتجربة ولكن كمرض, ازداد خوفي ومقاومتي له. |
Tom Otterness, Maria Kalman katkıda bulundu ve bu, bizim için psikoterapik bir deneyim oldu. | TED | ساهم توم أوترنس، وساهمت ميرا كالمان وأصبحت كتجربة علاجية لنا جميعا |
- Test sürüşüne hazır mısın? | Open Subtitles | هل تريدين أن تتولي هذا كتجربة قيادة؟ |
Hayatımın geri kalanını bir bilim deneyi olarak geçirmek istemiyorum. | Open Subtitles | انا لن اضيع السنين التي قضيتها كتجربة للعلم |
Bu düğünü bir deney olarak düşünüp konuyu birkaç ay sonra tekrar konuşalım. | Open Subtitles | أن نتعامل مع هذا الزفاف كتجربة إعادة النظر في الموضوع لبضعة أشهر أو سنوات؟ |
Daha geçen akşam kocama, burada geçirdiğimiz vakti... belli bir fiyat karşılığı edinilen bir tecrübe olarak görmeliyiz diyordum. | Open Subtitles | اقترحت على زوجي ليلة البارحة أن نعتبر وقتنا هنا كتجربة دفعنا ثمنها بسعر جيد |
Önce bu ilkinde kullanalım. Denemiş oluruz. - Jason. | Open Subtitles | لا بل نستعملها اولا في القضية على اقل كتجربة اختبار جايسون |
Bu yüzden, televizyon ekranında beliren seyreden kişide ham bir deneyim olarak ortaya çıkıyor. | Open Subtitles | ولذلك مهما كان الذي يظهر علي شاشة التلفاز فهو يبزغ كتجربة ضئيلة لمن يشاهدونة |
Ancak Charlotte'un hayata olan tutkusunu, hiç bir şey ölüme yakın deneyim kadar ehlileştiremezdi. | Open Subtitles | ولكن كانت شهوة شارلوت ل الحياة غير مروضه من شيء سهلا كتجربة الاقتراب من الموت. |
Bu o kadar çok başıma geldi ki şöyle pratik bir cevap hazırladım, öncelikle belirtmek isterim ki, özgün olmayan deneyim diye bir şey yoktur. | TED | والكثير مما حدث جعلني قمت بتطوير إستجابة مجربة، التي هي: لقد اشرت لهذا قبل كل شئ، ينبغي أن تفهم أنه لا يوجد مثل هذا الشئ كتجربة زائفة. |
Kemal'in Hinton'ı Test için kullandığını düşünüyoruz. Ne testi? | Open Subtitles | -نعتقد أن (كمال) كان يستعمل (هينتون) كتجربة . |
Test sürüşü. | Open Subtitles | كتجربة قيادة |
Düşünce deneyi, oyun teorisi olarak 50'lerde başladı. | Open Subtitles | بدأت كتجربة في التفكير ونظرية للعبة في الخمسينات |
Bir tür laboratuvar deneyi yapmak için bir Nainsan'ı tutsak ettiğini biliyor muydun? | Open Subtitles | هل كنت تعرف أن لديها سجينا لابشريا محبوسا بعيدا كتجربة مختبر من نوع ما؟ |
Fakat bir düşünce deneyi olarak bu denklem veya benzeri bir zamandan yoksun denklemin doğruluğu ortaya çıkarsa bu, zaman en temel düzeyde yok demek mi oluyordu? | TED | ولكن كتجربة فكرية، إذا كانت هي أو معادلة شبيهة تفتقر الزمن اتضح بأنها صحيحة، هل سيعني ذلك أن الزمن غير موجود في أعلى المستويات الأساسية؟ |
Şehrinizi bir deney olarak tasarladık. | Open Subtitles | لقد قمنا بتصميم مدينتكم كتجربة |
Şehrinizi bir deney olarak tasarladık. | Open Subtitles | نحن صممنا مدينتكم كتجربة. |
Columbia Üniversitesi'nde tanıştıktan sonra ZOMO'yu deney olarak başlattık. | Open Subtitles | (بدأنا (زومو) كتجربة بعدما تقابلنا بجامعة (كولومبيا |
Çocuğumuz olursa, eminim köpeğine baktığımız bu günler tecrübe olarak çok işimize yarayacaktır. | Open Subtitles | انا متاكد "اذا" انجبنا اطفالا سنسترجع وقت مجالستنا لكلبك كتجربة ثمينة ماقصدك ب"اذا" انجبنا اطفالا؟ |
Denemiş oluruz. | Open Subtitles | كتجربة |
Denemiş oluruz. | Open Subtitles | كتجربة |