Superboy tehdit olarak algılanmaya daha uygun, uzaylıları harekete geçirecektir. | Open Subtitles | , سوبربوي هو الاكثر احتمالا ليعتبر كتهديد حفز الفضائيين للأنتشار |
Rachel'ı annesi, sana ve ailesine karşı bir tehdit olarak görmüş olabilir. | Open Subtitles | قالت إنها يمكن أن قمت ينظر راشيل كتهديد إلى والدتها والتي وعائلتها. |
Belki de bu yüzden tarihte ilk defa herkesi birer tehdit olarak gördük. | TED | ولذلك، لأول مرة في التاريخ، نعتبر الجميع كتهديد لنا. |
Ayrıca aynı zamanda kelimeleri kullanma gücü, FBI'ın onu tehdit olarak görmesini sağladı. | TED | وفي نفس الوقت، وبسبب قدراته على التحدث بلباقة، اعتبرته المباحث الفدرالية كتهديد. |
Bak, bunun bir uyarı gibi görünmesini hatta bir tehdit gibi görünmesini istemiyorum. | Open Subtitles | اسمعي، لا أريد أن يبدو كلامي كإنذار ولا أريده أن يبدو كتهديد حتماً. |
Eğer yardım etmezsek, Goa'uld bunu gerçekten olduğu gibi bir tehdit olarak görebilir. | Open Subtitles | إذا لم نساعد, الجواؤلد سيرون ذلك كتهديد حقيقي |
Onu bir tehdit olarak gördüğüm için, onu aileden uzak tuttuğum çok aşikârmış. | Open Subtitles | على ما يبدو انى ابعدها عن العائلة. لأنى أَراها كتهديد. |
- Sorumluluğum var savaşta yakınlarını kaybeden aileleri kucaklamalıyım ve silahlanmış bir Saddam'ı Amerika halkına direk tehdit olarak görüyorum. | Open Subtitles | معانقة العائلات الذين يفقدون أقربائهم في الحرب وأنا أرى أسلحة صدام كتهديد مباشر للشعب الأمريكي |
Kali'nin çetesi onları tehdit olarak görüyor ve peşlerine düşüyor. | Open Subtitles | المك كالي يراهم كتهديد لحكمه لهذا يقوم بقتلهم واحد تلو الأخر |
Bizi tehdit olarak görüyor, gizlice izliyor bizi, ...er ya da geç tekrar tuzağa düşürmeye çalışacaktır. | Open Subtitles | إنه يرانا كتهديد لذا فهو يتبعنا وعاجلاً ام آجلاً سوف ينصب لنا كمين مره أخرى |
Bu tür erkekler kadın olduğu için onu tehdit olarak görmezler. | Open Subtitles | رجال مثل هؤلاء ربما لن يروها كتهديد لأنها امرأة |
İnsanlar ne zaman üstün hissetseler, muhafızları yenerler ve daha çok bilgi alırlar çünkü seni bir tehdit olarak görmeyecekler. | Open Subtitles | عندما يشعر الناس أنّهم الأفضل، فإنّهم سيُخففون حذرهم وسيخرج المزيد من المعلومات، لأنّهم لا ينظرون إليك كتهديد. |
Joe Newell'i tehdit olarak görüp uçağı sabote edebilecek teknik bilgiye kim sahip olabilir? | Open Subtitles | من هو الذي يرى جو نيول كتهديد وكان يملك الخبرة التقنية للعبث بطائرته |
Yeni olan bir şeyi tehdit olarak görüyor yeni bir hayat çizgisi olsa bile. | Open Subtitles | ويرى أي شيء جديد عليه كتهديد حتى ان كان هذا الشئ حبل نجاته |
Bir tehdit olarak gördüğümden endişeleniyorsanız, endişelenmeyin. | Open Subtitles | إن كنت قلقا بشأن رؤيتي للأمر كتهديد فلا تقلق |
Halkımızın çok katı kuralları vardır ve seni bir tehdit olarak görebilirler. | Open Subtitles | ،شعبنا لديه قواعد صارمة جدّا .ويمكن أن ينظروا إليك كتهديد |
HomeSec, Ethan'ı Ulusal Güvenliğe bir tehdit olarak görüyor. | Open Subtitles | الجهات الامنية ترى ايثان كتهديد للأمن القومى |
Halkımızın çok katı kuralları vardır ve seni bir tehdit olarak görebilirler. | Open Subtitles | ،شعبنا لديه قواعد صارمة جدّا .ويمكن أن ينظروا إليك كتهديد |
Ortada dolanan lafları buldular ve tehdit gibi kabul ettiler. | Open Subtitles | اكتشفوا الأحاديث الخفيه و اعتبروا ذلك كتهديد |
Bu bir tekliften çok tehdit gibi geldi. | Open Subtitles | حسنًا إذن ، هذا يبدو كتهديد و ليس جزرة |