Test kitapları, üniversite broşürleri. | Open Subtitles | كتب استعداد لإختبارات القبول و كتيبات تعريف بالجامعات |
Islah evlerinin broşürleri. | Open Subtitles | إنها كتيبات لمراكز تأديب الشباب |
Elektronik aletlerle ilgili her şeyi biliyorum çünkü İngilizce'mi kullanım kılavuzları okuyarak geliştirdim. | Open Subtitles | انا اعرف كل شيئ بخصوص الالكترونيات لإنني تدربت على كتيبات التعليمات باللغة الانجليزية |
Teknoloji hakkındaki bilgimiz sınırlı ve Atalar ihmalkârlık ederek kullanma kılavuzları bırakmamışlar. | Open Subtitles | معرفتنا بتقنيّته محدودة ومن المؤسف أنّ الأسلاف لم يتركوا لنا كتيبات التعليمات بل تركوها |
Ne şans ki daha bu sabah kütüphaneden bir dolu kitapçık aldım. | Open Subtitles | لحسن الحظ فقد أخذت كتيبات من المكتبة العامة هذا الصباح |
İçeride her yerde küçük broşürler var, ve eğer herhangi birinizin küçük çocuklarla herhangi bir ilgisi varsa ve onların geleceğini umursuyorsanız, o broşürü almanız için yalvarıyorum. | TED | هناك كتيبات صغيرة في كل مكان بالخارج، وإذا لدى أي واحد منكم أي شيء يرغب في عمله مع الأطفال والإعتناء بمستقبلهم، إرجو منكم أخذ ذلك الكتيب. |
Tarihi geçmiş yazılım kitapları ve delgecinden başka bir şeyi yok. | Open Subtitles | حصل على كتيبات قديمة للبرمجيات وأشياءه الشخصية كلها في ذلك الصندوق |
Burada bir sürü tümör çıkartma kitapçıkları var. | Open Subtitles | هناك كومة من كتيبات إزالة الورم هنا |
Wilson'ın evindeki o seyahat broşürleri onlar için çok pahalı yerler değil miydi? | Open Subtitles | ألم تكن كل كتيبات السفر تلك في منزل (ويلسون) -لأجل أماكن باهظة الثمن؟ |
NLD broşürleri! | Open Subtitles | كتيبات الإتحاد الوطني للديمقراطية! |
- Tamam. Kemoterapinin yan etkilerini anlatan broşürleri görmüşsündür. | Open Subtitles | حسناً .. أعطوني كتيبات |
-Daniel, çocuk kilise broşürleri taşıyormuş. Elleri kesilmiş. | Open Subtitles | (دانيل) كان الصبي يوزع كتيبات نصرانية |
R2 ünitesinde, Cumhuriyetin yeniden önyükleme kılavuzları, işler şekilde bırakacağımız teçhizatın kullanım bilgileri var. | Open Subtitles | وحدة الارتو قد افرغت كتيبات اعادة التشغيل للجمهورية مع التعليمات عن كيفية صنع المعدات التى سوف نتركها جاهزة للعمل |
Bunların kullanma kılavuzları var mı? | Open Subtitles | ألديك أي كتيبات إرشادية لهذه الأشياء ؟ |
- kılavuzları okudun sen. | Open Subtitles | قد قرأتِ كتيبات الإرشادات؟ |
Polis turistler için kitapçık hazırlatmış. | Open Subtitles | الشرطة صنعت كتيبات لتعطيها للسياح |
Bazılarında küçük broşürler var. | Open Subtitles | والبعض الآخر على كتيبات |
Konuyla ilgili broşürler var. | Open Subtitles | لقد نشروا كتيبات بشأن المرض |
Neticede çocuk kitapları ebeveynlere de dersler verir. Dolayısıyla onlara, farklı bakış açılarını öğretecek çocuk kitapları sunmak lazım. | TED | ففي الغالب كتب الأطفال هي كتيبات عن تربية الأطفال، لذا يفضل إعطاؤهم كتب أطفال تعلمهم وجهات نظر. |
İşte, ofis protokollerinin kitapçıkları. | Open Subtitles | هذه كتيبات بروتوكول المكتب |