"كثيرة عن" - ترجمة من عربي إلى تركي

• hakkında çok
• hakkında birçok
• ilgili çok
• ilgili bir sürü
• ilgili pek çok

Bu korkunç biblolar, kasabanın insanları hakkında çok şey anlatıyor.
تلك التماثيل الرديئة تقول أشياء كثيرة عن الناس في هذه البلدةِ،أكثر من كلمات كثيرة.

Kendin hakkında çok şey öğrendin, güvenmek ve kabullenmek konusunda her zaman mükemmel olmak zorunda olmadığın konusunda.
أعني أنّك عرفتِ أشياء كثيرة عن نفسك عن الثقة والقبول كيف أنّه ليس بالضرورة أن تكوني مثاليّة طوال الوقت

Onun hakkında birçok hikaye var. Hangisi doğru bilmiyorum.
قصص كثيرة عن هذا فلة ، أنا لا أعرف ما هي المجموعات التي لم يعد صحيحا.

Biliyorum ki bu yaz annesi hakkında birçok soru sorup durdu, haksız mıyım?
..أعلم أنها سألت أسئلةً كثيرة عن أمها مؤخراً

Ana karakterleri beğendim ama yaşlılıkla ilgili çok fazla şey vardı.
أُحب الأدوار الرئيسية ولكن كان هناك أجزاء كثيرة عن الكُبر بالسن

Gelecek ve bizle ilgili bir sürü şey söyledin zaten.
لقد قلتِ مسبقًا كلمات كثيرة عن المستقبل ونحن

Bu filmle ilgili pek çok şeyden biri de bu.
وهذا واحد من أشياء كثيرة عن هذا الفيلم الذي مثل،

İnsan vücudu hakkında çok fazla bilgi var.
معلومات كثيرة عن الجسم البشرى.

Cesaretin hakkında çok fazla şey duydum.
سمعتُ حكاياتٍ كثيرة عن شجاعتك،

Brundle hakkında çok bilgi topladım.
لدي معلومات كثيرة عن براندل

Hayır. Bok hakkında çok şey bilirim.
-لا, أنا أعرف أشياء كثيرة عن هذا

İnsanların fiziksel işkenceye maruz kaldığı hakkında birçok rapor vardı.
كانت هُناك تقارير كثيرة عن أشخاص يتعرّضون لانتهاك بدنىّ,

70'lerde tasarım tarihiyle ilgili çok fazla kitap yoktu. -- Tasarım ile ilgili yayınlar şimdiki gibi bol değildi.
ولم تكن هنالك كتب كثيرة عن تاريخ التصميم في أوائل السبعينيات. لم يكن هنالك لم تكن هنالك وفرة في منشورات التصميم

Şey, sütle yenilen şeylerle ilgili çok esprin var.
كل ما هنالك أن لديك فقرات كثيرة عن الحليب.

Babamla ilgili çok soru sordun.
إنك تسال أسئله كثيرة عن والدي اليوم ..

Yenilmez Galyalıyla ilgili bir sürü hikâye duydum.
لقد سمعت قصصاً كثيرة عن الغول الذي لم يهزم

Joseph Conrad'ın dediği gibi, kendisi denizcilik gibi şeylerle ilgili bir sürü kalın kitap yazmıştır,
سأقتبس من جوزيف كونراد الذي الف كتباً كثيرة عن البحار وهذه الامور

Oğlunun ölümüyle ilgili bir sürü soru soruyor.
يسأل أسئله كثيرة عن موت أبنه.

Ay'la ilgili pek çok şey öğrendik.
تعلمنا أشياءً كثيرة عن القمر.