"كثير على" - ترجمة من عربي إلى تركي

• kadarmış
• için çok
• için fazla
• çok fazla

Herkese yutturduğu o müthiş havalı ayakları buraya kadarmış ha?
هذا كثير على الرجل الأكثر من رائع الجميع ظنه كذلك؟

Tekrar başa döndük. Sen de ofisime geri dönmüşün. Zor kızı oynamak buraya kadarmış.
وأنتِ عدتِ إلى مكتبي هذا كثير على رفضكما ذلك

Bir süre Gabe'nin etrafında olmamak buraya kadarmış.
حسنا , هذا كثير على عدم تواجدي قرب جايب لفترة

Birleşik Devletler'in gelecekteki başkanının karısı için çok da büyük sayılmaz.
حسنا .. لاشئ كثير على زوجة الرئيس المنتظر للولايات المتحده الأمريكيه

Tabii çünkü bu, bir kerede hazmetmek için çok fazla zaten.
أكيد، لأن هذا فقط كثير على أن يتم استيعابه مرة واحدة

Bu, senin gibi bir adam için fazla karmaşık bir durum.
إنها مطلقة يا رجل وهذا كثير على شخص مثلك

Felsefe derecem için fazla gibi.
كثير على درجتي الفسفية في الجامعة، صحيح؟

Gecemiz buraya kadarmış, ha?
إنه كثير على قضاء ليلة بالخارج، صحيح؟

Elini eteğini çekmek buraya kadarmış.
هذا كثير على الأقلاع عن التوحش

Hampsterdam'da şiddet yok şeyi buraya kadarmış, ha?
هذا كثير على نظرية " لا وجود للعنف في (هامستردام) " ؟

Demek buraya kadarmış.
هذا كثير على إعادة البهجة

kehanetlerin buraya kadarmış.
كثير على نبوءتك

Bütün bunların bir doğum öncesi partisi için çok fazla olduğunu düşünebilirsiniz ya da biraz garip olduğunu, fazlaca özele girdiğini.
الآن، ربما أنت ترى أن هذا كثير على حفل استقبال مولود، أو ربما هو غريب نوعًا ما، أو حميمي قليلًا.

Hem tokat hem hapishane! Bu bir adam için çok, sana söyleyeyim.
الصفع والسجن في آن واحد، ذاك كثير على رجل واحد

Bir oyuncak için, tavanı olmayan bir araba için çok fazla fakat bu bir oyuncak öte
ذلك كثير على لعبه, على سيارة لا تمتلك حتى سقفاً لكن هذه أكثر من مجرد لعبه

açık gökyüzü ve güneş için çok fazla ambulans çağırın
كثير على سماء مشمسة و صافية إتصلوا بسيارة إسعاف

Bilemiyorum, varoşlardan gelmiş çocuklar için fazla kaçabilir.
لا أدري لعل هذا كثير على شباب من الضواحي

çok fazla var. Bugün neredeyse herkesin mobil telefonu var.
هذا كثير. على الأغلب فالجميع هنا لديهم هواتف نقالة.