Yakın zamana kadar benim gibi postmenopoz kadınlar gereksiz ve çılgın olarak görülüyordu. | TED | النساء في مرحلة ما بعد انقطاع الطمث، كحالي منذ وقت قصير، اعتُبرنَ عديمات الفائدة أو يعانينَ الجنون. |
Tıpkı benim görünmeyen izleri aç ve özlem dolu biçimde aradığım gibi... | Open Subtitles | حالك كحالي .. جائع و تعوي تتبع آثارا غير واضحة |
Benim gibi ezikler tüm gün sorunlarını anlatıp dururlar. | Open Subtitles | فاشلون كحالي يُثرثرون بشأن مشاكلهم طِوال اليوم |
Her zamanki gibi ayaklarımın üstünde. | Open Subtitles | معلقٌ بقدميّ, كحالي دائماً. |
Onun da benim gibi olmasını istemedim. | Open Subtitles | ولا أريد أن ينتهي حالها كحالي |
Yoksa benim gibi ölü biri olacaksin | Open Subtitles | والأ ستنتهي ميتاً كحالي. |
Senin sayende özgür olduğum gibi. | Open Subtitles | كحالي الآن.. بسببك |
Bir ailesi var, tıpkı benim de olduğu gibi. | Open Subtitles | لديه عائله, كحالي أيضًا |
Benim gibi kizil saçlari vardi. | Open Subtitles | شعره أحمر كحالي |
Senin sayende özgür olduğum gibi. | Open Subtitles | كحالي الآن.. بسببك |
Ben olduğum gibi Sen lazım gibi paramparça olmak var. | Open Subtitles | لابد وأنك متألم كحالي الآن |
Kanca ve ben gibi. Beraber yaşıyor olmalıyız. O istiyor, ben istiyorum. | Open Subtitles | كحالي مع (هوك)، يفترض أنْ نقيم معاً هو يريد وأنا أريد و(هوك) ينتظر أنْ أطلب منه |
Benim diğer Robin Hood'la olduğum gibi senin de Regina'nın... işe yaramaz bir versiyonu olduğunu mu söylüyorsun? | Open Subtitles | تقصدين أنّك النسخة المستهترة مِنْ (ريجينا) كحالي مع (روبن هود) الآخر؟ |
Sanırım Anna gurur duyardı. Benim gibi. | Open Subtitles | أظن أن (آنا) ستكون فخورة، كحالي |
Zelena ve bendeki gibi. Kardeşimle konuşmalıyım. | Open Subtitles | كحالي مع (زيلينا) عليّ التحدّث مع أختي |
Benim gibi mi? | Open Subtitles | كحالي أنا |
Her zamanki gibi. | Open Subtitles | كحالي دائماً |