Suçlulara karşı erkekçe dövüşürken deniz kızı gibi sevişebiliyor. | Open Subtitles | وبالتالي فهو يحارب الجرائم كرجل ويمارس الحب كحورية البحر |
Erkek kardeşini buraya getirip, Küçük Deniz kızı gibi giydirip arkadaşlarının yanına alışveriş merkezine sürüklediğin zamanlar gibi... | Open Subtitles | مثل تلك المرة التي كنت تأخدينا فيها أخوك الصغير الجالس هناك وتقومين بإلباسه كحورية بحر صغيرة ثم تأخدينه إلى مركز التسوق برفقة صديقاتك. |
Deniz kızı gibi kokuyorsun, götlembik. | Open Subtitles | رائحتك كحورية البحر |
Yumurtada bir deniz kızı gibi. | Open Subtitles | كحورية في بيضة مسلوقة |
Starbucks logosundaki deniz kızı gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو كحورية البحر التي (في (ستاربكس |