Hayır, onlara verdiğim şey bir yalandı. | Open Subtitles | نعم، لكن ما منحتهم إيّاه كان كذبةً |
Evet. Bu koca bir yalandı, değil mi? | Open Subtitles | أجل، وتلك كانت كذبةً كبرى، أليست كذلك؟ |
Sonra 11 Eylül'ü yarattılar, ki bu da başka bir yalandı. | Open Subtitles | لقد خلقوا9/11, و هو ما كان كذبةً أخرى |
Hepsi yalanmış. Kocaman, iğrenç bir yalan. | Open Subtitles | كان كل شيء كذبة، كذبةً كبيرة مُثيرة للإشمئزاز |
Sana rahatlatıcı bir yalan önersem, onu alır başıma kakarsın. | Open Subtitles | وإن عرضتُ عليكَ كذبةً مريحة فستلقي بها على رأسي |
11 Eylül sayesinde teröre karşı savaş başladı ve birden Irak'a gittik, bu da bir başka yalandı, ve şimdi de aynı şeyi İran'a yapacaklar. | Open Subtitles | عبر الـ9 /11، أصبحت تخوض الحرب على الإرهابِ ثم فجأةً تَدْخلُ العراق و هو ما كان كذبةً أخرى .وهم الآن سَيَعملونَ على إيران |
# Tüm söylediklerin yalandı | Open Subtitles | * كلّ ما قلته كان كذبةً * |
Söylediklerinin tamamı yalanmış. | Open Subtitles | وكلّ ما أخبرتَني إيّاه كان كذبةً. |
O kadar da iyi bir yalan değildi. | Open Subtitles | تلك لم تكن كذبةً تماماً |