Şimdi Ona yalan söylediğimi biliyor. - Bana söylemeliydin. - Üzgünüm, dedim. | Open Subtitles | ثم إرسالها لعشيقها ؟ الآن تعلم أني كذبت عليها كان عليكِ إخباري |
İlişkimizi öğrendiği takdirde bundan üzülmeyebilir ama... evlendiğinizden beri Ona yalan söylediğin için... seni asla affetmeyecektir. | Open Subtitles | لو عرفَت بالأمر، فليست علاقتنا هي الشئ الذي سيدينك في نظرها بل حقيقة أنك كذبت عليها منذ بداية زواجكما ولن تغفر لك أبدا |
Ona yalan söyledim, çaldım. Nasıl olur da iyilik dersin anlamıyorum. | Open Subtitles | كذبت عليها وسرقت منها لا أرى ذلك إحساناً |
Eğer Ona yalan söyleyip, beni dövmediğini söyleseydim ırklar arası bir ilişkiye göz yummuş olurdum. | Open Subtitles | أنظر أذا كذبت عليها و أخبرتها بأنك لم تكن تضربنى أكون بذلك قد أنتهكت القانون العرقى للسود |
Biraz önce Ona yalan söyleyip, Victoria'yla ayrıldık dedim. | Open Subtitles | لقد كذبت عليها و قلت لها اني و فكتوريا انفصلنا |
Bu yüzden mi Ona yalan söyledin onu rezil ettin ve yemin altında yalan söylemesini sağladın? | Open Subtitles | ,ألهذا كذبت عليها أذليّتها، وجعلتها تكذّب نفسها؟ |
Nihayetinde en başta gerçekte ne olduğu konusunda Ona yalan söyledin zaten. | Open Subtitles | أنت كذبت عليها دائماً وذلك لأخفاء حقيقتها عنها |
Ona yalan söylediğimde, tarih 4 Eylül 1970'ti. | Open Subtitles | ،عندما كذبت عليها ..كان ذلك في الرابع من سبتمبر عام 1970 |
Bu kadın sana, Ona yalan söylediğin için öfkeliyken bulduğun çözüm bacağın kırılmış gibi mi yapmak yani? | Open Subtitles | هذه المرأة غاضبة منك لأنك كذبت عليها لذلك فالحل ان تتظاهر بانك كسرت سآقك ؟ |
Evet ama Ona yalan söylersen, Tracy'nin duygularını daha çok incitirsin. | Open Subtitles | نعم , ولكن إذا كذبت عليها ستؤذى مشاعرها بطريقة أكبر هل فهمت ذلك؟ |
Peki, o zaman, eğer Ona yalan söylediğini öğrenirse o zaman hiçbir şansın olmayacak. | Open Subtitles | أجل، حسنٌ لن تكون لك أيّ فرصة أبداً لو علمت بأنّك قد كذبت عليها |
Ona yalan söylediğim için kendimi kötü hissediyorum ama. | Open Subtitles | أنا أشعر, كما تعلم, بالرداءة لأنني كذبت عليها |
Seçmeleri yapmak zorundayız yoksa Ona yalan söylediğimi anlayacak. | Open Subtitles | الآن يجدر بنا إقامة تجارب الأداء وإلا فإنها ستعرف أنني قد كذبت عليها |
Mary. Ona yalan söylediğim için adi herifin tekiyim ben. | Open Subtitles | أنا هو الأحمق لأنني كذبت عليها. |
Ona yalan söyledim, Listemden silmemin tek yolu ona gerçeği söylemem. | Open Subtitles | لقد كذبت عليها والطريقة الوحيدة لشطبها |
Zoey meselesi çok tuhaf bitmişti. Ona yalan söyleyip hayal kırıklığına uğratmıştım. | Open Subtitles | وبالنسبة لـ(زوي) ، كان أمر غريب، كذبت عليها ، ثم خذلتها تماماً |
Ona yalan söyledim. | Open Subtitles | من أجل دروس الانجليزية , لقد كذبت عليها |
Yeni kız beni sevdiği için Ona yalan söyledin. | Open Subtitles | الفتاة الجديدة احبتني، لذا كذبت عليها |
Ona yalan söyledim, tehdit ettim, neredeyse tecavüz ettim. | Open Subtitles | كذبت عليها, وهددتها, وكدت ان اغتصبها. |
Tanrım, çok kötü hissediyorum-- Ona yalan söyledim. | Open Subtitles | الله، أشعر bad- - حتى أنا فقط كذبت عليها. |