Onun hakkında hiçbir şey bilmiyoruz. Ve de bana yalan söyledi. Ona güvenebileceğimi söylediğinde yalan söyledi. | Open Subtitles | لا نعرف شيئاً عنها و قد كذبَتْ عليّ حين قالت بوسعي الوثوق بها، كذبَتْ |
Bana yalan söyledi. Yalan söyleyeni anlayabildiğimi hatırlıyor musun? | Open Subtitles | لقد كذبَتْ عليّ أتتذكّر موهبتي في اكتشاف الأكاذيب؟ |
Sana yalan söyledi. | Open Subtitles | لقد كذبَتْ عليك |
- Yani kraliçe bize yalan söyledi. Tekrardan. | Open Subtitles | -أيّ أنّ الملكة كذبَتْ علينا، مجدّداً |
Büyükanne bana yalan söyledi. | Open Subtitles | جدّتي كذبَتْ عليّ |
O da bana sürekli yalan söyledi. | Open Subtitles | لطالما كذبَتْ عليّ أيضاً |
Emma ve Mary Margaret'a yardım etmiyorsalar annem yalan söyledi demek oluyor. | Open Subtitles | إنْ لمْ يكونا يساعدان (إيمّا) و (ميري مارغريت)... فهذا يعني أنّ أمّي كذبَتْ عليّ. |
Cora sana yalan söyledi, Regina. | Open Subtitles | -كورا) كذبَتْ عليكِ يا (ريجينا) ) |