Los Angeles belediye başkanı olarak, zaman zaman mühim insanlarla tanışma şansım olur. | Open Subtitles | كرئيس لمدينه لوس انجيلوس احصل على فرصه فى اغلب الاحيان للألتقاء بأشخاص رائعين |
Uluslararası Suçlarla Mücadele Örgütü başkanı olarak dünyanın en büyük suç örgütüyle mücadele görevine liderlik yetkisini, yakın dostum Büyükelçi Han'a verdim. | Open Subtitles | كرئيس لمبنى الجنايات العالمية , لقد ائتمنت صديقي السفير هان على أن يقود هذه المعركة , ضد أعظم منظمة إجرامية في العالم |
Unutuyorsunuz, Başkan olarak aynı zamanda Gizli Servisin de başı benim. | Open Subtitles | أنت تنسى أننى كرئيس فأنا أيضاً . رئيس إدارة الخدمات السرية |
Ne düşünüyorsun Aaron? Sence başkanlık yapabilecek durumda değil miyim? | Open Subtitles | هل تظن يا آرون بأنني لا اصلح للقيام بمهامي كرئيس |
Batılı bir TV yayınının özgün içerik şefi olarak Dubai'ye taşındım. | TED | انتقلت إلى دبي كرئيس قسم البرامج الجديدة لشبكة تلفزيون غربية |
İyi yaşlı patron Sam, yeni bir hastam olduğunu bilmekten memnun olacaksın. | Open Subtitles | سام كرئيس جيد,أنت ستكون مسرور لمعرفة ان عندي مريض جديد |
Bu krallıkta benim çocuğumu gayrimeşru bir varis olarak kabul etmeye yetkisi olan herkes eğer sana Kilisenin başı olarak bağlılık yemini etmiyorlarsa bu yasanın ne yararı olabilir? | Open Subtitles | لن أقوم بذلك الفعل ما لم يقم كل رجل بالمملكة ايملك القوة طفلتى كوريثة شرعية. أولا حلف على يمين الولاء لك كرئيس للكنيسة؟ |
Beni sendika başkanı olarak seçtiğinizde, işimizin sürekli olacağını vaat etmiştim. | Open Subtitles | عندما قُمتم بإنتخابى كرئيس للإتحاد لقد قطعت وعد أن نستمر بالعمل |
Silahlı Kuvvetler Komite başkanı olarak John'un skandalı durumunu etkiledi. | Open Subtitles | ستؤثر هذه الفضيحة على وضع جونسون كرئيس للجنة الخدمات العسكرية. |
Olabilir. Ama lonca başkanı olarak bu tür sorunları çözmem gerekiyor. | Open Subtitles | ربما لكن كرئيس للنقابة فإنه من واجبي ان انشغل بهكذا مشاكل |
Dün akşam 10:30 civarında Amerika Birleşik Devletler başkanı olarak yemin ettim. | Open Subtitles | الليلة الماضية في حوالي الساعة 10: 30 اديت اليمين كرئيس الولايات المتحدة |
Annem bir dizi operasyondan sonra mucize eseri olarak kurtuldu. bu adam da bu ülkenin başkanı olarak seçildi. | TED | تماثلت أمي للشفاء بمعجزة بعد عملية جراحية صعبة خضعت لها، وهذا الرجل انتخب كرئيس لهذه البلاد. |
Öyle hissediyorum ki... Başkan olarak bu durumu ele alışım ülkenin geleceğini belirleyecek. | Open Subtitles | لدي أحساس بشأن هذا بطريقة إدارتي إنها ستحدد إرثي كرئيس بطريقة أو بأخرى |
Anthony Romero: Bana kalırsa onun bir Başkan olarak meşruluğuna karşı, ilkelerinin meşruluğunu fark etmeliyiz. | TED | أنتوني روميرو: أعتقد أنه علينا أن ندرك شرعيته كرئيس في مقابل شرعية سياسته. |
Ama o devam etti, ve o sadece başkan olmadı, ama eski Başkan olarak, ülkesine hizmet etti, hep arenada, şiddetli, güçlü, | Open Subtitles | بل فوق ذلك، كرئيس سابق، خدم وطنه وكان دائماً في الحلبة عاصفاً، قوياً |
Hastalık, başkanlık hakkındaki düşüncelerini berraklaştırdı. | Open Subtitles | أعتقد بأن المرض قد بَلور تفكير بولايته كرئيس |
Koğuş şefi olarak bu cesetlerin çamurda bırakılmış olmalarını protesto ediyorum. | Open Subtitles | كرئيس للمنطقه,فأنا أحتج على الطريقه التى تركت بها هاتان الجثتان ملقيتان فى الطين |
Buraya, korkutucu patron tarafımı göstermeye geldim. | Open Subtitles | لذا جلبته إلى هنا لأريه جانبي المخيف كرئيس. |
Uluslararası Suçlarla Mücadele Örgütü'nün başı olarak, hedefte olmam son derece mantıklı. | Open Subtitles | كرئيس لمبنى الجنايات العالمية كان من البديهي لي أن أكون مستهدفاً |
Beş yıl önce güvenliğin başına geçtiğimden beri burada tek bir ataş bile kaybolmadı. | Open Subtitles | منذ وجودي هناك كرئيس للأمن، ولم تفقد ورقة واحدة من هنا |
Sonrasında gelip yeni Şef olarak kendimi tanıtmamı ister misin? | Open Subtitles | أتريدني أن أتقدم وأعرف بنفسي كرئيس جديد؟ |
şef doktorluğum kabul edildi. | Open Subtitles | لقد حصلت على تأكيد بشأن منصبي كرئيس للمقيمين |
A.B.D. başkanlığı'nı tüm kalbimle yürüteceğim. | Open Subtitles | بأنني سأقوم بواجباتي كرئيس الولايات المتحدة الأمريكية |
Hem yazı işleri müdürü olarak dergiye yön vermek benim görevimdi. | Open Subtitles | بجانب ذلك، فأنا كرئيس تحرير أملك الصلاحية |
Emeka'nın bahsettiği gibi, geçenlerde, Amerika'daki Güney Afrika Ticaret Odası başkanlığına seçildim. | TED | أنا انتخبت مؤخرا، كما ذكرت لايميكا، كرئيس لغرفة التجارة الأفريقية في الولايات المتحدة. |
Bir inzibat amiri olarak, odama girmeye hakkı vardı. | Open Subtitles | كرئيس مجلس المارشال , هو لديه الحق لدخول غرفتي |
Güvenlik sorumlusu olarak, sizi temin ederim ki o dükkana 18 kişinin erişimi var. | Open Subtitles | كرئيس للأمن أؤكد لكما بأن 18 شخصا يملكون صلاحية دخول ذلك المحل |
Sınıf başkanınız olarak rehavete kapılmanızı engellemek için elimden geleni yapacağıma söz veriyorum. | Open Subtitles | كرئيس صفك، أشعر أنه من واجبي لضمان كل واحد من كنت لا الركود قبالة. |