Bangladeşli bir inşaat işçisi, ona yıllık 2.000 dolar kazandıran bir iş için, ortalama 4.000 dolar iş bulma ücreti ödüyor. | TED | يدفع عامل بناء من بنغلادش ما يعادل 4,000 دولار كرسوم توظيف من أجل وظيفة يجني منها 2,000 دولار سنويًا |
- Aracılık ücreti olarak 1-2 şişe almayı umuyordum. | Open Subtitles | كنت أتمنى الحصول على جرة أو اثنين كرسوم إكتشاف |
Seyahat için 30 dolar, bekleme ücreti olarak da 65 dolar. | Open Subtitles | ثلاثون دولاراً للسفر و65 دولاراً كرسوم الانتظار |
34 sent dış işlemler ücreti. | TED | 34 سنت كرسوم للمعاملات الخارجية. |
Ben buna işlem ücreti olarak bakmayı tercih ediyorum. | Open Subtitles | أفضل أن تنظر إليها كرسوم إدارية |
Bunu küçük kulübümüze giriş ücreti sayarız. | Open Subtitles | سنسقطها كرسوم تقديم لنادينا الصغير |
Bu bir servis ücreti gibidir. | Open Subtitles | إنها كرسوم خدمة |