ويكيبيديا

    "كرسيي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sandalyemi
        
    • sandalyeme
        
    • Koltuğumu
        
    • koltuğum
        
    • sandalyemde
        
    • koltuğumdan
        
    • Sandalyem
        
    • Sandalyemin
        
    • sandalyemden
        
    • Koltuğuma
        
    • koltuğumun
        
    • koltuğumdu
        
    • oturuyorsun
        
    Bir, iki, üç! Hey, Bayan Rood, sandalyemi getirebilir misiniz? Open Subtitles واحد , اثنان , ثلاثة أنسة روود أيمكنك احضار كرسيي ؟
    Ordaki beyaz beyefendi, benim sandalyemi köşeye çekti ve kontrolü kapattı ve ben Open Subtitles ثم جاء الرجل الأبيض الذي هناك, و نقل كرسيي المتحرك للزاوية, و أبعد يدي عن أداة التحكم,
    Birdenbire, Brennan benim sandalyeme doğru yürüdü zili elimden aldı, benim kabine toplantısı veya değişikliği durumlarında sinyal olarak kullandığım zili, ve kendi koltuğuna geri döndü, zili çaldı. TED و فجأة، مر برينن أمام كرسيي فأخذ الجرس، الجرس الذي أرن ليعلن عن تغيير أو إعادة توزيع للخزائن، فعاد بسرعة إلى كرسيه، و رن الجرس.
    Koltuğumu oynatmamanı istediğimde benim hislerime saygı duyman gibi. Open Subtitles مثلما إحترمت مشاعري عندما طلبت منك أن لا تحرك كرسيي من مكانه
    Bu benim koltuğum. Kendi paramla aldım onu. Open Subtitles هذا كرسيي إشتريته من "ريلاكساباك" بمالي الخاص
    sandalyemde... bir çeyreklik... daha var. Open Subtitles عندي ربع دولار آخر في طرف كرسيي المتحرك
    Kıçını da koltuğumdan çek. Open Subtitles وأريد منك أن تبعد مؤخرتك الصغيرة عن كرسيي
    onu kendi yerine kadar takip eder "neden benim Sandalyem?" dersiniz. (Kahkahalar) TED ستلحق بذلك الشخص إلى مكتبه وتقول ، " لماذا كرسيي ؟ "
    Evde tekerlekli sandalyemi alacak biri yok mu? Open Subtitles أمن أحد في المنزل؟ يستطيع إعطائي كرسيي المتحرك؟
    sandalyemi balon için hazırlamak çok zor oldu. Open Subtitles كان صعبا عليا ان اتخلي عن كرسيي المتحرك من أجل بالون
    Bütün gün benimle kalıp tekerlekli sandalyemi itmene gerek yok." TED لا حاجة للبقاء معي طوال اليوم دافعا كرسيي المتحرك."
    Hiç öyle bakma bana. sandalyeme dokunmamanı milyon kez söyledim. Open Subtitles أخبرتك مليون مرة أن لاتخرب كرسيي
    Ayrıca şişko da benim sandalyeme oturmuş. Open Subtitles و سمحتم للسمين بالجلوس في كرسيي
    Bir sene içinde Koltuğumu attın, köpeğimi kaybettin ve şimdi de barımı yıkıyorsun. Open Subtitles ln السَنَة الأخيرة، تَعطي كرسيي بعيداً، تَفْقدُ كلبَي والآن تُهدّمُ حانتَي.
    Üzgünüm Frasier. Ben alışkanlıklarımdan vazgeçemem. Eski Koltuğumu geri alsam daha iyi olacak. Open Subtitles "آسف، لكني "إنسان عادتي أفضل أن أستعيد كرسيي القديم
    - Şuna bak, karakter sahibi. - Benim koltuğum. Open Subtitles انظر لهذا لديه شكل مميز هذا هو كرسيي انا -
    Bu cüce de kim? Benim sandalyemde n'apıyor? Open Subtitles من هذا القزم وماذا يفعل في كرسيي ؟
    koltuğumdan kalk yoksa seni barodan kovdururum. Ama dur. Open Subtitles إبتعد عن كرسيي و إلا سأمنعك من العمل بالقانون
    Sandalyem, biram, uğurlu donut'um burada. Open Subtitles حسناً، لدي كرسيي وبيرتي ودوناتي الجالب للحظ
    Derdim Sandalyemin tutuşması değil. Open Subtitles أوه، السيد المسيح، لَستُ قلق بشأن إحتِراق كرسيي.
    Tekerlekli sandalyemden kabı getir. Sarı plastik kabı. Open Subtitles احضري العلبة من كرسيي المتحرك علبة بلاستيكية صفراء.
    June bu çöreği Koltuğuma koymuş. Nedenini hiç bilmiyorum. Open Subtitles جون وضعت الكعك على كرسيي لا أعلم لماذا ؟
    koltuğumun yanındaki masada durması konusunda anlaşmıştık. Open Subtitles أظن أننا قد إتفقنا أن يكون مكانه على الطاوله بجانب كرسيي
    Bu benim koltuğumdu. Open Subtitles هذا كَانَ كرسيي.
    Benim yerimde oturuyorsun. Open Subtitles أنت على كرسيي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد