Sanırım yahudilerden en az onun kadar nefret ettikleri için. | Open Subtitles | -أعتقد أن السبب هو كراهيتهم الشديدة لليهود،بقدر ما كرههم هو أيضاً |
Elaine ile Grace, aslında tek bir kişiydi, hayatı tek bedende paylaşmak için fazla büyük birbirlerini ne kadar sevip, birbirlerinden ne kadar nefret ettikleri mühim değil. | Open Subtitles | (إلين) و (جريس) كانتا في الحقيقة شخصاً واحداً الذي كان كبيراً جداً ليعيش في جسد واحد بصرف النظر عن مدي حبهم أو كرههم لبعض |
Soruşturmasını yaptığı o kişilerden nefret ediyordu. | Open Subtitles | هؤلاء الذي كان يتحرى بهم، قد كرههم. |
Çünkü Amerikalılar'dan nefret ediyorlar kanka. | Open Subtitles | يفعلون هذا بسبب كرههم للأمريكان يا رجل. |
Eger bunu yaparsan, senden daha fazla nefret etmelerini daha fazla korkmalarini saglarsin. | Open Subtitles | إذا فعلتم هذا، سيزيد ذلك من كرههم لكم وخوفهم منكم |
Bu, senden ne kadar nefret ettiklerine bağlı. | Open Subtitles | هذا يعتمد على مدى كرههم لكِ حتي يبدأوا في ذلك |
Çünkü, ya sizi ne kadar sevdiklerinden bahsederler, ya da sizden ne kadar nefret ettiklerinden. | Open Subtitles | فهم إما يعبّرون عن مدى حبهم لك أو مدى كرههم لك |
- Onlardan nefret ediyordu. - Emin misin? | Open Subtitles | وقد كرههم هل أنت متأكد ؟ |
- Herhalde Neech onlardan da nefret ediyordu. | Open Subtitles | - نيتش كرههم من المحتمل أيضا. |
İnsanlar beni aynı sebepten seviyor ve nefret ediyorlar. | Open Subtitles | أنا (هيرب ستمبل)، وإنّهم يحبّوني لنفس سبب كرههم لي في السابق |
Benim kadar sizden de nefret ediyorlar. | Open Subtitles | إنهم يكرهونكم بقدر كرههم لي |
Bizden nefret etmelerini önlemek için uğraşıyorlardı. | Open Subtitles | ليحملوهم على وقف كرههم لنا |
Şu anda bizden neden bu kadar nefret ettiklerine dair birçok tartışma var. | Open Subtitles | أعرف أن هناك خلاف كثير بشأن سبب كرههم لنا |
Eğer şimdi harekete geçmezsek, İngilizlerden nefret ettiklerinden daha fazla sizden nefret etmeye başlayabilirler. | Open Subtitles | يمكن أن يؤدي لكرهك أكثر من كرههم لأنجلترا. |