Rehberler ondan nefret ediyor ve diğer çocuklar da onu acımasızca eziyorlarmış. | Open Subtitles | المستشارين كرهوه,والاطفال كان يتنمرون عليه بلا رحمه |
Ve yaptıkları şeyler yüzünden onlardan nefret ediyordu. Onlar da ondan nefret ediyorlardı. | Open Subtitles | وكرههم لما فعلوه وهم ايضا كرهوه |
Ve diğer astronotlar bu yüzden ondan nefret etmiş. | Open Subtitles | و رواد الفضـاء الآخرون كرهوه لهذا السبب |
Cipsi feda ettiklerine göre gerçekten nefret etmiş olmaları lazım. | Open Subtitles | واو. أكيد كرهوه جداً لتخليهم عن الشيتوس. |
Belki biz Terry'yi sevmiyor olabiliriz ama kendi takım ardaşları ondan nefret ediyordu. | Open Subtitles | (الأن,ربما نحن كرهنا (تيري لكن حتى زملاءه بالفريق كرهوه |
Tam bir silah manyağıydı. Ailem ondan nefret ediyordu. Ettiklerine eminim. | Open Subtitles | والداي كرهوه - أراهن على ذلك - |
Rehberler ondan nefret ediyor ve diğer çocuklar da onu acımasızca eziyorlarmış. | Open Subtitles | المستشارون كرهوه وضايقه الأولاد الآخرون دون رحمه ! |
- ...ondan nefret ediyorlardı. | Open Subtitles | -لقد كرهوه لذلك |
Sen neden ondan nefret ettiklerini düşünüyorsun? Bilmiyorum. | Open Subtitles | -لمَ كرهوه حسب رأيك؟ |