- Bu Croydon'da bulunan merkezdeki patronumdu, çok kibar biridir, ki kendisi maaşıma zam yapıyor. | Open Subtitles | -هذا كان رئيسي . في القيادة في "كرويدون"، هو رَجل حكيم. الذي أعطاني زيادة راتب. |
Onu Croydon'a geri çağır. Onlarla konuşmam lazım. | Open Subtitles | عاودي الاتصال بهما في (كرويدون) أريد التحدّث معهما |
Croydon'ın vurulduğunu söyleyin. Denizin üzerinde kaybolduğunu rapor edin. | Open Subtitles | و قولوا أن قنبلة ضربت (كرويدون) و أعلنوا أن الطائرة ضاعت في البحر |
Croydon'da yeni bir yer alıyoruz. | Open Subtitles | -سنشتري أرض جديدة في "كرويدون " |
Croydon'dan eve geldiğin hafta sonunu hatırladım yüzünde aptalca bir sırıtma vardı. | Open Subtitles | و تذكرت لما عدت إلى المنزل من (كرويدون) ذلك الأسبوع, و الإبتسامة العريضة على محياك. |
Croydon'da olan. | Open Subtitles | العمل في (كرويدون). |
Croydon'da eğitildim. | Open Subtitles | لقد نشأت في مدينة (كرويدون) |