| Christine, senin önceden avukatlık yaptığını söyledi. | Open Subtitles | من اللطيف ان تأتي وتقوم بمساعدتي بهذا. وقالت كريسيتن سوف ارسل لك محاميا |
| Christine hiç bu kadar mutlu olmamıştım. | Open Subtitles | كريسيتن انا لم اكن قد بهذه السعادة |
| Christine çok hasta da. | Open Subtitles | إنها كريسيتن تعلم أنت, أنها مريضة |
| Annesini tekrar gördüğü ve Christine ile büyükannesinin tanıştığı için çok mutlu görünüyordu. | Open Subtitles | كان يبدو عليه السعاده لرؤيتها مره اخرى و كذلك (كريسيتن) للقاءها بجدتها. |
| Chrissy şeytan olan Christine'in tüm acılarını absorve ediyor ve tüm kinini onun tarafına yüklüyor. | Open Subtitles | والآن (كريسي) هي الجانب الشرير وهي تمتص كل آلام (كريسيتن) وتجعل كل الضغائن في قلبها تنقلب عليها |
| Christine iki haftadır telefonlarıma cevap vermiyor. | Open Subtitles | (كريسيتن) توقفت عن الرد على مكالماتى منذ اسبوعان |