| Hâlâ da destekleyecek bir şey olduğundan emin değilim ama bir polis olarak her zaman içgüdülerine güvendim. | Open Subtitles | ولا أزال غير متأكّدة من صلاحيّتها، ولكن لطالما وثقتُ بغريزتكِ كشرطيّة |
| Çünkü polis olarak göreve başladığımda ucu boş çıkan ihbar telefonları açan kahinlerle çok zaman harcadım. | Open Subtitles | ذلك لأنّي عندما بدأتُ العمل كشرطيّة أهدرت الكثير من الوقت في إستقبال الإتّصالات من العرّافين بمعلومات لم تؤدّي إلى أيّ شيء |
| Gerçek bir polis gibi davranıyorsun fakat gerçek bir polis fıtık ameliyatı geçirdiğimi de unutmazdı. | Open Subtitles | تبدين كشرطيّة حقيقيّة إلّا أنّ الشرطيّة الحقيقيّة كانت ستذكر عمليّة الفتاق التي أجريتها |
| O... O bir baba gibi hareket ediyor ve benim de bir polis gibi hareket etmem gerek. | Open Subtitles | اسمعا، هُو يتصرّف كوالد، ويجب أن أتصرّف كشرطيّة. |
| Brian'la konuşurken bir polis... gibi gözükmek istemiyorum. | Open Subtitles | حسناً ، لن أحصل على الكثير من (بريان) بتشبّهي كشرطيّة |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 