Evet ama seni yardımcım olarak değil, bir arkadaş olarak çağırdım. | Open Subtitles | أجل ، ولكنّني لم أتّصل بكِ كمساعدة ، إتّصلت بكِ كصديقة |
arkadaş olarak sana bu konuda yardım edebilirim. | Open Subtitles | لقد فكرت كصديقة أنني أستطيع مساعدتك في ذلك |
arkadaşın olarak... Senden bu işin peşini bırakmanı istiyor ve yalvarıyorum. | Open Subtitles | كصديقة لكَ، أنا أطلبُ منك وأتوسل اليك أن تتركَ هذه القضية |
- Oh, Vikki, hayır! Bir arkadaşa en çok ihtiyacım olduğu dönemde... arkadaşlığımızı bitirmeyi nasıl isteyebilirim? | Open Subtitles | إذا كنت تريدين أن أستقيل, كصديقة فلك ذلك فيكي، لا |
Hayır, tam bir kahrolası, kıskanç kız arkadaş gibi davranıyorsun. | Open Subtitles | أنت تتصرفين كصديقة غيّورة من ممارسة الجنس. |
arkadaş olarak sana bu konuda yardım edebilirim. | Open Subtitles | لقد فكرت كصديقة أنني أستطيع مساعدتك في ذلك |
- Evet, hepsiyle yattım ama arkadaş olarak. | Open Subtitles | ـ أجل ، لقد أقمتُ علاقة معهم جميعاً ، لكن فقط كصديقة |
Tamam, bak, onu sorgulamalısın, anladın mı eski-eski bir arkadaş olarak. | Open Subtitles | حسناً اسمعي، عليكِ أن تسائليها كصديقة قديمة |
Lily arkadaş olarak her zaman iyiydi, ama bundan fazlasını istiyor, ama bende farklı birşey istiyorum. | Open Subtitles | ليلي رائعة كصديقة , و لكنها تريد المزيد . و أنا أريد شيئاً آخر |
Bir hamle yapmak istiyorum ama eğer kabul etmezse onu arkadaş olarak da kaybedebilirim. | Open Subtitles | وأريد أن أقوم بالخطوة ولكن قد تقول : لا وأخسرها كصديقة |
arkadaş olarak çünkü, biliyorsun, ilk başladığımda benim yanımdaydın. | Open Subtitles | كصديقة وذلك لأنك كنت معي حين بدأت هذا العمل |
arkadaşın olarak bir tavsiyede bulunayım. | Open Subtitles | بمناسبة الحديث عن ذلك سأعطيك نصيحة كصديقة |
Bak, bütün bu sadece kendine güvenmek, ve kendi kavganı vermek ve kendin karşı koymak olayına inandığını biliyorum, ama şu anda, arkadaşın olarak, ve psikolojiden ne kadar nefret eden birisi olduğunu bilen biri olarak... bence; terapiye ihtiyacın var. | Open Subtitles | أعرف أنك الأمر برمته بالنسبة لك هو الثقة بالنفس و محاربة معاركك الخاصة و أن تدعمي نفسك كصديقة لكِ |
Bence Molly kardeşi için birazcık aşırı korumacı olabilir çünkü bazen sen bir ebeveynden çok bir arkadaşa benziyorsun. | Open Subtitles | حماية اختها زيادة عن اللزوم لانك احيانا كثيرة تتصرفين كصديقة اكثر من ام |
Ama bir arkadaş ve meslektaşın olarak fiziksel ve psikolojik bir tıbbi değerlendirmeden geçmeni tavsiye ediyorum. | Open Subtitles | و لكن كزميلة و كصديقة أنصحك بأن تقوم بتقييم طبى شامل بدنى و نفسى |
Avukatlığı bırak, arkadaş gibi davran. | Open Subtitles | توقفي عن التصرف كمحامية، وأبدئي بالتصرف كصديقة. |
Bir danışmandan yardım almalısın. Bunu sana dostun olarak söylüyorum. | Open Subtitles | أنتِ بحاجة للمساعدة استشارة نفسية أنا أخبركِ بهذا كصديقة |
Hem özel hem de iş arkadaşı olarak bunun ona zarar verdiğini bile bile seninle çıkmaya devam edemem. | Open Subtitles | كصديقة وزميلة في العمل. لا يمكنني مواصلة مواعدتك بينما اعلم ماذا يفعل ذلك بها. |
arkadaşım olarak, bence, şu an ki krizi fırsata dönüştürmek için yaptığımız girişime katkı adına üzerine düşeni yapmaya istekli olmalısın. | Open Subtitles | كصديقة لي أعتقد أنكِ ستحرصين على القيام بدوركِ لرؤية مشروعنا المشترك واقعياً أمام الأزمة الحالية |
Onunla gerçekten arkadaşça yazışmaya başladım. Seninle o kadar çok tartışıyorduk ki. O beni, çok iyi tanıyordu. | Open Subtitles | لقد بدأت أكتب له كصديقة فحسب كنّا نتجادل كثيراً ، وكان يعرفني جيّداً |
- Şu an sana kız arkadaşlık yapıyorum. - Hoşuma gitti. | Open Subtitles | ـ أنني تماماً أتكلم معك الآن كصديقة ـ يعجبني هذا |
Yani burası daha iyi durumda olmayacak. Bunu, senden bir dost olarak istiyorum, lütfen? | Open Subtitles | أنا أطلب منكِ هذا كصديقة من فضلكِ ؟ |
Bana çocuk gibi değilde yakın arkadaşmışız gibi davranırlar. | Open Subtitles | إنهم يعاملوني كصديقة مقربة أكثر من معاملتي كطفلة. |
Ve ne düşündüğümü dürüstçe söyleyeceğim, arkadaşınız olarak. | Open Subtitles | وسأخبرك تماما فيما أفكر فيه كصديقة لك انا لا |