Tıpkı bir seks cinayeti kurbanı gibi iç çamaşırları ters-yüz. | Open Subtitles | الزينه مازالت معلقع عليها كضحايا الجرائم الجنسيه |
Kadınların cinsel suç kurbanı olma ihtimali erkeklerden... 4 kat daha fazladır. Ve erkeklerin katil olma ihtimali de kadınlardan 10 kat fazla. | Open Subtitles | النساء أكثر عرضة أربع مرات من الرجال كضحايا لجرائم جنسية |
Ortaçağ Avrupasında, casusular genellikle, cüzzamlı ya da salgın kurbanı gibi davranırlardı. | Open Subtitles | في أوروبا في العصور الوسطى الجواسيس كانوا يتظاهرون كضحايا الجذام والطاعون |
Yani ortada iki şerefsiz ve onların kurbanı masum bir anne var. | Open Subtitles | اذن لدينا وضيعان و أم بريئة كضحايا |
Onları potansiyel kurban olarak eleyemeyiz. | Open Subtitles | لا يمكننا استبعاد اي منهم كضحايا محتملين له |
Smithers, bu iddiayı kaybetmemin imkanı yok tabi ki 9 tane yıldızım... ..9 ayrı talihsizliğin kurbanı olmaz ve yarın oynamayacak durumda olmazsa. | Open Subtitles | (سميذرز)، لا يمكن أن أخسر ذلك الرهان، إلا إذا سقط نجومي التسعة، كضحايا لتسعة حوادث متفرّقة، |
Ve sanırım bu insanları sadece birer kurban olarak değil aynı zamanda barış elçileri olarak ta görmeliyiz. | Open Subtitles | أعتقد انه من المهم أن نفكر بشأن هؤلاء الناس حول العالم ليس كضحايا عنف |
Haberlerde sunulan hikayelerde kadınların kurban olarak yansıtılmaları erkeklerden iki kat fazla. Ve ayrıca kadınlar genelde vücutlarının bir parçalarıyla tanımlanıyor. | TED | فالأخبار في الصحف تميل لتقديم النساء كضحايا أكثر من الرجال بمرتين ضعف، و النساء هن أكثر عرضة للتعريف عن طريق أجزاء من أجسامهن. |
Sekiz güzel ergen kızı, suçlu emellerine kurban olarak hizmet etmeleri için ve dört uçarılıkta deneyimli kadını anlatı yetenekleri; | Open Subtitles | ليخدمون كضحايا لرغباتهم الإجرامية. زائد 4 نساء متمكناتن في الإغواء. اللواتي لديهن المهارة القصصية التي يستخدمونها في تحفيز |