Bir tıp öğrencisi olarak, yurda dönmek için bisiklet kullanırken, bir SUV tarafından çarpılıp üzerinden geçilen 19 yaşındaki gencin tedavisiyle ilgileniyordum. | TED | كطالبة طب ، كنت أعتني بشاب عمره 19 سنة كان يقود دراجته عائدًا إلى سكنه حين صدمته، ودهسته سيارة. |
1995'te bir üniversite öğrencisi olarak, Boston'da çok yoğun bir hastanede hekimlerle aylarımı geçirdim, onlara şunu sordum, ''Hastalarınızın sağlıklı olmak için en çok ihtiyaç duyduğu şey nedir?'' | TED | كطالبة جامعة في عام 1995 قضيت أشهراً أخاطب المختصين في مشفى بوسطن ما الذي يحتاجه مرضاكم ليكونوا بصحة جيدة؟ |
Razan, 19 yaşında, bir mimari mühendislik öğrencisi olarak yaratıcılığını çevresindekilere hizmet etmek için kullandı. Mahallesindeki evsizlere bakım paketleri hazırlamak gibi projelerde çalıştı. | TED | رزان بعمر 19 استخدمت إبداعها كطالبة في الدراسة المعمارية في خدمة الناس الذين حولها تساعد في إنتاج مواد مساعدة للمشردين من ضمن مشاريع أخرى |
Geldi ve kızının öğrenci olarak umut vaat ettiğini fark etmeye başladı. | TED | أتى وبدأ يلاحظ أن ابنته لها مستقبل واعد كطالبة. |
öğrenci olarak uçak bileti alıp dünyayı dolaşıyormuş. | Open Subtitles | كانت مسافرة كطالبة ببطاقة طيران حول العالم |
Bir öğrenci olarak davranışlarıyla bunun ne alakası var Dr. Zemph? | Open Subtitles | طالما ليس له علاقة... .بأدائها كطالبة يا دكتور هومف |
Senden esinlenip bir karakter yazmak için dersine öğrenci gibi geliyormuş. | Open Subtitles | كانت تأتي إلى صفكِ وتتصرف كطالبة لتقوم بالكتابة عن شخصية مقتبسة عنك |
Carson kariyerine çalışkan bir yüksek lisans öğrencisi olarak başladı ve biyoloji alanındaki çalışmalarını John Hopkins Üniversitesi'nde yarı zamanlı işlerle dengeledi. | TED | بدأت كارسون مهنتها كطالبة دراسات عليا مثابرة، بمُوازنة دراستها في علم الأحياء في جامعة جون هوبكنز مع العمل بدوام جزئي. |
Evet, işte bunlar transfer öğrencisi olarak nörobiyolojide almış olman gereken temel dersler. | Open Subtitles | خسنا هذه الفصول الدراسية الأساسية التي اخذتيها في علم الاعصاب كطالبة منتقلة |
19 yaşımdayken, değişim öğrencisi olarak bir bakan ve ailesi ile yaşamaya başladım. | Open Subtitles | عندما كنتُ في الـ19 من عمري ذهبت للعيش مع وزير و عائلته كطالبة برنامج تبادل |
Ayrıca bir tıp öğrencisi olarak temel anatomiye biraz daha hakim olman gerekir. | Open Subtitles | ،وستعتقدي كطالبة طب ستكونين أكثر دراية بعلم التشريح الأساسي |
Bu benim bir tıp öğrencisi olarak son günüm. | Open Subtitles | كطالبة طب لذا لدي قرار لكي أتخذه |
Tamam, birinci sınıf öğrencilerini almadığınızı biliyorum, ...ama ders kredilerimle, ...teknik olarak Middleton'a ikinci sınıf öğrencisi olarak giriyorum. | Open Subtitles | حسنًا، أنا أعرف بأنك لا تختار الطلبة المبتدئين ولكن بالنظر إلى معدّلي العالِ.. تقنيًا، أنا ألتحق بـ(ميدلتون) كطالبة متقدمة |
Ama sonuç olarak ilk ödevinden artı almış bir psikoloji öğrencisi olarak bence arada böyle konuları konuşmak iyi gelebilir. | Open Subtitles | لكن أتعلم، كطالبة علم نفس حصَلَت على علامة "ممتاز" في أولى فروضها المنزلية.. أعتقد أنّه من الجيّد الإنفتاح أحيانًا حيال أمور كهذه. |
Ve, doğrusunu isterseniz... ne hayatında ne de öğrenci olarak... hiçbir şeyi ciddiye almıyor. | Open Subtitles | و بصراحة... لا اعتقد أنها تحدث تقدما... لحياتها، أو لمهنتها كطالبة جادة. |
Seni gerçek hayatında görmek, öğrenci olarak, beni azdırdı. | Open Subtitles | رؤيتك في حياتك الواقعية كطالبة أثارني |
Kardeş olarak değil, öğrenci olarak. | Open Subtitles | ليس كأخت بل كطالبة |
öğrenci olarak değil, | Open Subtitles | .أنا لم اسألك كطالبة |
öğrenci olarak, tekrar Romanya'ya döndü. | Open Subtitles | عادت مجدداَ كطالبة |
Ve fakülte içinde ilişkiler sert bir şekilde yasaklı durumda ve ben-ben dün gecenin bana bir öğrenci gibi davranırken seni etkilemesini istemiyorum. | Open Subtitles | و العلاقات مع العمال في الجامعة ممنوعة تماما لا أريد أن يؤثر ما حدث البارحة على معاملتك لي كطالبة |