Jill'i yem olarak kullanıp, o sunumu yaptırarak hayatını riske atamayız. | Open Subtitles | من فضلك , لايمكننا استخدام جيل كطعم فى المقابلة ونخاطر بحياتها |
Beni allayıp pullayıp ünlü kızının dönmesi için yem olarak kullanabileceğini sandın. | Open Subtitles | ظننتِ أنه بإمكانك القدوم وكسائي وتستعملينني كطعم لإغواء إبنتك المشهورة للعودة إليك |
Stres bozukluğu olan paranoyak bir eski askeri, seri katile yem olarak kullanıyoruz. | Open Subtitles | نحن نستخدم محارب مصاب بجنون العظمة مع أضطراربات ما بعد الصدمة كطعم للسفاح. |
Çoğu canlı biyolüm,nesans özelliğini yem olarak kullanır. | TED | و الكثير من الحيوانات سوف يستعملون ضوءهم الحيوي كطعم. |
Sakıncası yoksa, seni yem olarak kullanmak istiyorum. | Open Subtitles | وإذا كنت لا تمانع، أود أن استخدام لكم كطعم. |
Deneyi biliyor, ve eğer gerekli olursa bence onu bir yem olarak kullanabiliriz. | Open Subtitles | يعرف الموضوع، واعتقد نحن نقدر ان تستعمله كطعم في الظروره. |
İpucu... Beni ve kertenkeleyi yem olarak kullanacaktı. | Open Subtitles | وكانت الخطة تتضمن استخدامي أنا والتنين كطعم |
Jigo'nun askerleri yabandomuzlarını çekmek için bizi yem olarak kullandılar. | Open Subtitles | قوات شيكو جعلتنا نقف بالمقدمه كطعم للحيوانات |
Üstelik şu an elimizdeki tek kişi o. profesörün yem olarak kullanılmasını istiyorum. | Open Subtitles | نحن أيضاً نعلم أن وونج ديي يحاول التخلص من المنافسة أنا أريدك أن تستخدم هذا البروفيسير كطعم |
Onu öldürürsem eğer, bize yem olarak bir faydası da dokunamaz. | Open Subtitles | اذا قتلتة لن يكون لة اى استخدام لدينا كطعم |
Arkadaşlarından birini kaçırıp onu yem olarak kullanacak, Buffy'yi tuzağa çekeceksin. | Open Subtitles | اختطاف واحد من أصدقائها واستخدامه كطعم لتقوديها إلي فخ |
Bana sakin ol deme! Ajanlarımı yem olarak kullandın! | Open Subtitles | لا تخبرني بأن أهدأ أنت إستخدمت عُملائي كطعم |
Tamam, şeytanın avukatı: biz ne kadar güçlü anlamaya kadar size yem olarak kullanmamalısınız. | Open Subtitles | حسناً يا محامية الأشرار ، حتى نكتشف مدى قوتهم لا يجب أن نستخدمك كطعم |
İşte bu nedenle kesinlikle beni yem olarak kullanıp sonra kenara atamazsınız. | Open Subtitles | بالضبط لهذا لا يمكنك إستخدامى كطعم وتركى عرضه للضياع |
Ve sen de gidip seni kesip yem... olarak kullanacak adamlarla birlik oldun. | Open Subtitles | ثم تأت لتوقعى على نفس الورق المزور الذى سيؤدى لتمزيقك و أستعمالك كطعم إلى ماذا تلمح يا رديك ؟ |
Fabrikaya yem olarak gideceğim. Bu adamı yakalamanın tek yolu bu. | Open Subtitles | سأدخل المصنع كطعم لإنها فرصتنا الوحيدة للأمساك بكلاهما |
Ben fabrikaya bir yem olarak gidiyorum. Bu, ikisini birden yakalamak için tek şansımız. | Open Subtitles | سأدخل المصنع كطعم لإنها فرصتنا الوحيدة للأمساك بكلاهما |
Lanet olasıca herşey tuzakmış. Onu yem olarak kullandınız. | Open Subtitles | ماهذا الشيء الملعون الذي هناك لقد إستعملتنا كطعم |
Asileri arkamızda yem olarak bırakıp kaçacak mıyız? | Open Subtitles | لقد تركنا جبهة تحرير اليابان خلفنا كطعم وهربنا ؟ |
Belki artık Tadı çoraplarımınki gibi olmayan bir şey içebiliriz. | Open Subtitles | ربما يمكننا الآن أن نشرب شيئاً طعمه ليس كطعم جواربى |
Suda insana benzer şekiller kullanarak tuzak kurmamız dahi etik olarak mümkün değil. | TED | نحن أخلاقيًا ممنوعون من حتى استخدام الأشكال ذات المواصفات البشرية ووضعها كطعم في الماء. |
Ucuna o kurumuş tavuktan taktığım her oltaya bir timsah geldi. | Open Subtitles | كل مرة استخدم فيها ذلك الدجاج الأبله كطعم أجد تمساحاً. |