Yaraların kadar gözlerim olaydı da kanın kadar çabuk akaydı gözyaşlarım. | Open Subtitles | لو أن لي عيوناً كعدد جراحك.. لكان بكائي دموعاً كسرعة دمائك.. |
Bir ekranı kullanarak bugün kaç kalori yediğiniz, ne kadar egzersiz yaptığınız bilgisini girebilirdiniz. | TED | انت تستخدم واجهة الشاشة لادخال معلومات كعدد السعرات الحرارية التي اكلتها ذلك اليوم كم من التمارين قمت بها |
Çok yakında cennetteki yıldızlar kadar çok paran olacak. | Open Subtitles | لانك ستجني قريبا اموالا طائلة كعدد نجوم السماء |
Şu ağaçtaki yapraklar kadar ve devamı da gelecek. | Open Subtitles | كعدد الأوراق على هذه الشجرة و أكثرمن هذا سوف يتبعونهم |
"Bir avuç toprak aldım ve hapsettim avucumda aptal gibi toprak zerreleri kadar çok doğum günleri istedim." | Open Subtitles | أحضرت كومه من التراب وأقمتها وبحماقه تمنيت أن يكون عمرى كعدد ذرات التراب |
Normalde, buradakinin beş katı kadar subay olurdu. | Open Subtitles | عادة ربما تحدث خمس مرات كعدد الضباط الموجودين هنا |
Yıldızlar kadar çok olan soy vaadi gerçekleşmekte. | Open Subtitles | الوعد الذي وعدتك به ان يكون لك احفاد كعدد النجوم تحقق |
Soyumuzun gökteki yıldızlar kadar çoğalması için vaat edilen topraklara yaşamaya gidiyoruz. | Open Subtitles | سوف نعيش فى ارض الوعد مع احفاد كعدد نجوم السماء |
O bize yeni topraklar konusunda liderlik edecek. O bana soyumun denizdeki kum ve gokteki yildizlar kadar olacagini soyledi. | Open Subtitles | ،سوف يقودنا لموطن جديد ووعد بذرية كثيرة كعدد النجوم |
Ve işte işin anahtarı: ABD'de sadece Lesterland'deki Lester'lar kadar etkin mali destekleyiciler var. | TED | واليك المفتاح لذلك العمل: عدد الممولين المهمين قليل في بلاد الولايات المتحدة كعدد اللستريين; ليسترلاند . |
İkonik kola kutusunun renginin kırmızı olduğunu ve aslında hepimizin kırmızı olduğu konusunda hem fikir olduğunu ama hayal ettiğimiz kırmızı çeşitlerinin bu odadaki insan sayısı kadar çeşitli olduğunu tartışıyor. | TED | يقول بأن الأحمر هو اللون الرمزي لعبلة الكولا، وفي الواقع، جميعنا نتفق على هذا، ولكن درجات الأحمر التي نتخيلها متنوّعة كعدد الأشخاص الموجودين في هذه الغرفة. |