Annem hep "hayat bir kutu dolap gibidir" der. | Open Subtitles | ماما تقول دوماً الحياة كعلبة من الخزانات |
Annem hep "hayat bir kutu dolap gibidir" der. | Open Subtitles | ماما تقول دوماً الحياة كعلبة من الخزانات |
Kendi ortağına ateş ettin ve onu resmen kutu kola gibi açtın. | Open Subtitles | -أطلقت النار على زميلك وخرقته كعلبة مرطبات |
Çünkü su basıncı geminin gövdesini boş bira kutusu gibi ezecek. | Open Subtitles | حسنا هذة المياة سوف تجعل الغواصة كعلبة كانز |
İsminin baş harflerinin olduğu kola kutusu gibi bir şey mi? | Open Subtitles | أهي كعلبة كولا عليها حروف اسمك؟ |
Bir kutu kağıt mendil ve biraz Neosporin'le ve iyi eğlenceler. | Open Subtitles | "كيف تضاجع مؤخرة صديقتك " انت البطل كعلبة من المضارب واحذية رياضية |
Üzerinde adınız yazıyor. Bir kutu sigaraya benziyor. | Open Subtitles | أنها عليها أسمك تبدو كعلبة سيجار |
Çünkü kamyonetimin arkasında en sağlam tekilayı bir kutu su gibi gösterecek bir şeyim var. | Open Subtitles | لأن لدي في الخلف أغراض تجعل خمسة تاكيلا كعلبة من "باد لايت" -وما هذا؟ |
Burayı daha büyük bir kutu gibi düşün. | Open Subtitles | فقط فكر بها كعلبة كبيرة |
"Hayat bir kutu çikolatadır, " bilmez misin? | Open Subtitles | الذي قيل به ، "الحياة كعلبة شيكولاته" |
Tatil dediğin bir kutu çikolata gibidir Richard. | Open Subtitles | العطلة كعلبة الشوكولاته يا (ريتشارد). |
Şöyle olsa nasıl olurdu, "Geri bas, mankafa... ..Oradan posta kutusu gibi mi görünüyorum?" | Open Subtitles | ماذا عن بعض من "إرجع , يا أحمق" حسنا هل أبدو كعلبة بريد لك ؟ |
Mısır gevreği kutusu gibi değil. | Open Subtitles | إنه ليس كعلبة حبوب للفطور |
Burası konserve kutusu gibi. | Open Subtitles | انهُا كعلبة سردين هُناك |