Bilmiyorum ama güvenlik şemasını bulduysa bizim de bulabileceğimizi bilecek kadar zeki biri aynı zamanda. | Open Subtitles | لا أعلم, لكن إن تمكن جانسن من وضع يديه على تلك ,المخططات الأمنية هذا الرجل ذكي كفاية ليعلم أننا نستطيع, أيضاً. |
Bu adamlar dikkatli, yanlış bir alarm olduğunu bilecek kadar zekidirler. | Open Subtitles | هذا الرجل حريص وذكي كفاية ليعلم بالإنذار المُزيف |
Ondan bir flash bellek sakladığını bilecek kadar iyidir. | Open Subtitles | جيد كفاية ليعلم أنك تخفين عنه مفتاح (يو أس بي). |
En azından birimizin bunun ne manaya geldiğini anlayacak kadar genç olması beni çok rahatlattı. | Open Subtitles | أنا مرتاح جدا أن أحدنا شاب كفاية ليعلم معنى ذلك |
Matt olanları anlayacak kadar büyük. Benim hatam. | Open Subtitles | اعني مات كبير كفاية ليعلم ماذا يجري |
Dr. Henderson bunu bilecek kadar zekiydi. | Open Subtitles | كان د(هيندرسون) ذكي كفاية ليعلم ذلك |