"كفتى" - ترجمة من عربي إلى تركي

• çocuk gibi
• çocuğa
• çocuklar gibi
• bir çocuk olarak

Hepinizi topun üstünde görmek istiyorum, kek üzerindeki şişko çocuk gibi.
أريدكم جميعا على هذه الكرة كفتى سمين يهجم على قطعة حلوى

İyi bi çocuk gibi ben de ne gerekiyorsa yaptım ona
كفتى مطيع, ذهبت إلى الحمام, و توجهت نحو المرحاض, و أقفلته,

Sevgilisini başka bir erkekle basan lanet bir çocuk gibi değil.
و ليس كفتى تافه وجد فتاته تضاجع شخصً آخر

Bir MP4 dosyasının kopyasını alabilecek bir çocuğa benziyor muyum?
هل أبدو كفتى يعرف كيف يصنع نسخة بسيطه من تسجيل أم لا؟

Doug Fitzhugh'ya garson çocuklar gibi içki getiren ben değilim.
أنا لست الشخص الذي يجلب المشروبات لدوغ فيتزوغ إنّك كفتى خادم لعين!

bir çocuk olarak sevdiğim Lego blokları ve elektronik devreler rafa kaldırılmıştı.
مكعبات ليغو والدوائر الألكترونية التي أحببت كفتى قد وضعت جانباً.

8 yaşında, boyundan büyük bir yap-bozu yapamayan bir çocuk gibi meraklandın.
كنت تشعر بالفضول، كفتى في الثامنة أمامه لغز أكبر من سنه

Sonra da 12 yaşındaki bir çocuk gibi kaçarsın. Her zaman olduğu gibi çatıda saklanırsın.
ثم تهرب كفتى بالثانية عشرة و تختبئ بالسطح كعادتك

12 yaşında bir erkek çocuk gibi görünmesin diye ona ipucu veriyorum.
انا امنحها بعض النصائح كى لا تصبح كفتى بعمر الثانية عشر

çocuk gibi sadaka istemeye devam edersen seni dilenci yerine koyar.
إن تصرفت كفتى وبقيت تطلب الحسنات فسيعاملك كفتى

Çocuklar, son 30 yıldır 10 yaşında çocuk gibi davranıyordum size yemin ederim ki, artık 40 yaşında boşanmış ama 20 yaşındaymış gibi davranan biri olacağım.
يا أولاد،، لقد تصرّفت كفتى فى العاشرة طوال الثلاثين سنة الماضية،

Küçük listeniz dışında birkaç zombi ruhu kontrol edin, iyi bir çocuk gibi.
اشطب حيوات بعض الزومبي من قائمتك القصيرة لهذا اليوم كفتى صالح

- Sürekli çocuk gibi beslenemem.
لا يمكنني تناول الطعام كفتى بالعاشرة طوال الوقت

Amerikalı bir çocuk gibi konuşmak için elinden geleni yapıyordu.
"كان يبذل قصارى جهده ليبدو صوته كفتى أميركيّ"

Tüm bu "evet efendim"ler ve nazik küçük bir çocuk gibi rapor vermeler.
"تقول دوماً "حاضر يا سيدي و تتصرف كفتى مطيع

Yavaşça ayağını çekecek David, sende uslu bir çocuk gibi evine gideceksin, duydun mu ?
سيرفع قدمه ببُطىء,(دافيد) وأنت ستذهب إلى منزلك كفتى مُطيع,أتسمعني؟

Bak, kötü bir başlangıç yaptık ama iyi çocuğa benziyorsun o yüzden sana bir ipucu vereyim.
أصغ، لقد بدأنا بداية خاطئة لكنك تبدو لي كفتى مطيع، لذا دعني أقدم لك نصيحة

Adım kötü çocuğa çıktı.
لقد ربطوني كفتى سئ , ... و عندما حدث هذا

Sen akıllı bir çocuğa benziyorsun. Ukalalık yapma.
انت تبدوا كفتى ذكى، فلا تصطنع الغباء.

Küçük çocuklar gibi davranıyorsun.
أنت تتصرف كفتى صغير

Pedro, cici çocuklar gibi yemeğini ye.
(بيدرو)، تنـاول عشائك كفتى مُطــيع!

Gerçek ben iyi, orta sınıf bir çocuk olarak büyütüldü.
شخصيتي الحقيقية نشأت كفتى في الطبقة المتوسطة

Küçük bir çocuk olarak böyle bir şeye tanık olmanın ne kadar kötü olduğunu hayal dahi edemem.
يمكنني فقط تخيل ما يجب أن يكون الأمر كفتى صغير يضطر لرؤية شيء كهذا