Ona bir problemmiş gibi bakmaktan vazgeçtik, ve onu iyileştirebileceğimiz bir fırsat olarak gördük. | TED | أوقفنا النظر إليه كمشكلة، وبدأنا بالنظر إليه كفرصة للتحسّن. |
Bana kalırsa ikinci fırsat farklı topluluklar arasında daha fazla etkileşimi desteklemeliyiz. | TED | الأمر الثاني الذي أراه كفرصة هو فكرة تشجيع مزيد من التفاعل بين المجتمعات المختلفة. |
Ve bir sürü talk showlara katıldılar. Ve bunu bir şeyleri değiştirmek için bir fırsat olarak kullandılar. | TED | وقد أنتهى بهم الحال لإستضافتهم في عدة برامج تلفزيونية. وقد أستخدموها كفرصة لإحداث تغيير. |
Son mil problemi, belki de son mil fırsatı olarak düşünülmelidir. | TED | ربما كانت مشكلة الميل الأخير ينبغي أن نفكر فيه كفرصة الميل الأخير. |
Tatlım, en azından, bu güzel çatı katıyla beraber bu altın fırsatı değerlendirmeni isterim... | Open Subtitles | على الأقل حبيبي أرغب أن تأخذ هذا كفرصة ذهبية |
Bunu hikayenin iki tarafını da araştırmak için bir şans olarak görebiliriz. | Open Subtitles | اعتبري هذا كفرصة للتحقيق في كلتا وجهتي النظر |
Belki bu boşanma, birbirinizden bir süre uzak kalmanız için fırsat olur. | Open Subtitles | أجل، حسناً، يمكنك استخدام هذا الطلاق كفرصة لإستراحة مؤقتة لكما |
Buna bir fırsat gözüyle bakabilirsin. | Open Subtitles | تَعْرفُ، يُمْكِنُ أَنْ تَنْظرَي في هذه كفرصة. |
Ya da bunu, kendini işine ve yeni kariyerine... adamak için bulunmaz bir fırsat olarak görebilirsin... | Open Subtitles | أو أن ترى ذلك كفرصة ذهبية لتكرّس نفسك لأجل عملك, على مهنتك الجديدة.. |
Konfederasyon, son gerçekleşen saldırıları Onderon üzerindeki baskısını arttırmak için bir fırsat olarak kullanıyor. | Open Subtitles | الكوندفرالية قد استخدمت الهجمات الاخيرة كفرصة لاحكام قبضتها على اوندرون |
Umarım bu davayı merhametli olmak ve çocukluğun verdiği kutsallığı savunmak için bir fırsat olduğunu anlayacağınızı umuyorum. | Open Subtitles | أنا آمل أن ترى هذه كفرصة للتأكيد على قداسة الطفولة و أن تكون رحيما |
IRIS, savaşı bir fırsat olarak değerlendirip Kuzey Kore'de yeni bir politik güç elde etmeyi amaçlıyordu. | Open Subtitles | لأستغلال الحرب كفرصة ايريس قررت انشاء فرع جديد في كوريا الشماليه |
Eğer donanmayı bırakmak isteseydi, harika bir fırsat olurdu. | Open Subtitles | تبدو كفرصة عظيمة اذا كانت جاهزة لترك سلاح البحرية |
Ben bu geziyi, daha çok seni tanıma fırsatı elde etmek için istemiştim. | Open Subtitles | في الغالب أرى أن هذه الرحلة كفرصة للتعرف عليك بشكل أفضل. أنا؟ |
Saldırgan bu adamları, onlara saldırma fırsatı bulduğu için seçiyor. | Open Subtitles | الجاني يهدف إلى هؤلاء الرجل كفرصة لتنفيذ جريمته |
Bunu, bölümü kendi hayaline göre yenileme fırsatı olarak görüyor. | Open Subtitles | انها ترى الأمر كفرصة لتجعل القسم يبدو مثلها |
Bu fırsatı kullanıp halka ulaşabiliriz. | Open Subtitles | لذلك ربما يمكننا استخدام هذا كفرصة للوصول إلى المجتمع. |
Ama çıkardığımız dersi paylaşmak istiyoruz, Mario'nun bize öğrettiği dersi: Sahip olduğumuz şeyi bir hediye olarak görmek sadece kaçırdığımız bir şey olarak değil, ve nasıl bir fırsatı kaçırdığımızı düşünmek. | TED | لكننا نريد أن نتشارك مفتاح التعلّم، مفتاح التعلّم الذي قادنا اليه ماريو، هو أن تعتبر ما لديك كهبة وليس فقط ما ينقصك، وأن تعتبر ما ينقصك كفرصة. |
Bunu, bu yükten kurtulmak için bir şans olarak gör. | Open Subtitles | فكر في الأمر كفرصة للتكفيرِ عن ذنبكَ بالتواجدِ هنا. |
Bunu ikinci bir şans olarak düşünmeyi tercih ediyorum, Nat. | Open Subtitles | -أنا أفضل في التفكير بها كفرصة ثانية يا (نات ) |
Sham'in Secretariat'ı yenme ihtimali Pancho'nun Muhammad Ali'yi yenme ihtimali kadar. | Open Subtitles | "شام" لديه فرصة كبيرة ليهزم "سكرتاريت" كفرصة (بانشو) بالتغلب على (محمد علي) |