Kleinman'den satın alacağım. | Open Subtitles | وبعدها سأبتاعه من "كلينمان" وهو متجر للحسومات في "بروكلين" |
Ne istediğinizi biliyorsunuz artık, yarı fiyatına Kleinman'den satın alın. | Open Subtitles | لا تبتاعي هذا الثوب من هنا، عليك أن تقصدي متجر "كلينمان" |
Sekiz yıl önce adım Jeri Kleinman'dı. | Open Subtitles | قبل 8 سنوات .. أنا جيري كلينمان |
Bu haksızlık. Kleinman, kendi haklarını savunsana! | Open Subtitles | ذلك ليس عدلاً، ( كلينمان) دافع عن حقوقك! |
Bu arada, Kleinman, Bay Paulsen'la o işi hallettim. | Open Subtitles | بالمناسبة (كلينمان)، ذهبتُ للسيد (بولسن) سابقاً. |
- Tanrı aşkına, Kleinman. Sen sağır mısın? | Open Subtitles | -لأجل الرب يا (كلينمان)، هل أنت أصم ؟ |
Kleinman. Kleinman. Gir, gir, gir! | Open Subtitles | (كلينمان)، كلينمان) أدخل أدخل أدخل. |
- Bu kadar kaygılanma, Kleinman. | Open Subtitles | -لا تبدو مدركاً يا (كلينمان ). |
Seni kontrol etmesi için Kleinman'ı göndermiştim. | Open Subtitles | بعثت بـ(كلينمان) إلى هنا ليتحقق منك. |
Kleinman, bu saatte dışarıda ne yapıyorsun? | Open Subtitles | (كلينمان) ماذا تفعل في هذه الساعة ؟ |
Evine git, Kleinman. Arkadaşını da yanında götür. | Open Subtitles | اذهب للبيت (كلينمان)، وخذ صديقتك معك. |
Demek buradasın, Kleinman. Hangi cehennemdeydin? | Open Subtitles | ها أنت ذا (كلينمان)، أين كنت ؟ |
- Kendini nasıl savunacaksın, Kleinman? | Open Subtitles | -ماذا تقول عن نفسك (كلينمان) ؟ |
Kleinman, kapıyı aç! | Open Subtitles | (كلينمان) إفتح الباب. |
Hadi, Kleinman! | Open Subtitles | هيّا يا (كلينمان). |
Kleinman, al. | Open Subtitles | (كلينمان)، هنا. |
- Biraz erkek ol, Kleinman. | Open Subtitles | -كن رجلاً يا (كلينمان ). |
- Ne istiyorsun, Kleinman? | Open Subtitles | -ماذا تريد (كلينمان) ؟ |
Kleinman, gitsen iyi olur. | Open Subtitles | (كلينمان) من الأفضل أن تذهب. |
Devam et, Kleinman. | Open Subtitles | إذهب يا (كلينمان). |