Her şey çok sesiz ve sakindi. Sonra hatırladım ki, seni ne kadar özlediğimi. | Open Subtitles | كلّ شيء كان سلمي وهادىء عندها أدركت كم اشتقت إليك |
Fakat Her şey çok garipti, ben bile sorunla başladım. | Open Subtitles | لكن كلّ شيء كان غريباً جـداً حتى أنا بدأت تساورني الشكوك |
Her şey çok hoştu, hava bile sizin için açtı. | Open Subtitles | كلّ شيء كان رائع جداً حتى الطقس كان متعاوناً |
Onu öldürünce, olduğu her şeyi, bildiği her şeyi, inandığı her şeyi, bana aktardı. | Open Subtitles | عندما قتلته، كلّ شيء كان يمثله، كلّ شيء كان يعرفه، كلّ شيء آمن به، |
Sahip olduğu her şeyi senden çaldığı her şeyi fakirlere verdi. | Open Subtitles | كلّ شيء كان عنده كلّ شيء سرقه منك أخذه بعيدا |
Sahip olduğu her şeyi sana verdi, ve sende malını mülkünü yağmaladın. | Open Subtitles | -أعطاكِ كلّ شيء كان بحوزتِه، وأنت سرقتِه |
- Her şey çok tıkırındaymış gibi kalabalık bir topluluk önünde şarkı söylemedim hiç. | Open Subtitles | لم أصيح في وجه مجموعة كبيرة على الملأ وكأنّ كلّ شيء كان بخير. |
Hayır, Her şey çok gizliydi. | Open Subtitles | كلاّ , كلّ شيء كان سريّاً للغاية |
Her şey çok güzeldi. | Open Subtitles | كلّ شيء كان رائعاً |