ويكيبيديا

    "كل الحقائق" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tüm gerçekleri
        
    • Bütün gerçekleri
        
    • bütün gerçekler
        
    • Tüm gerçeklere
        
    • Tüm gerçekler
        
    • her bir olayı
        
    Biz, çoğu insanlar tüm gerçekleri bilmiyor. TED نحن، أعني معظم الناس، لا نعرف كل الحقائق.
    Bu önemli değil. O onun karısıydı. tüm gerçekleri bilmeye hakkı var. Open Subtitles لا يهم، لقد كانت زوجته يجب أن تكون معه كل الحقائق
    Burada tabii ki bir yol var, ki bu da gece geç saatlere kadar oturup bütün haberleri okuyarak Bütün gerçekleri ezberlemek. TED هناك، بالطبع، طريقة واحدة، وهي الجلوس لوقت متأخر من الليل وتعلم كل الحقائق عن ظهر قلب من خلال قراءة كل هذه التقارير.
    Şey, bilirsin aslında... Iolaus, soru sorman gereken kişi. Görüyorsun, o Bütün gerçekleri biliyor ve o... kendini konuşurken duymayı seviyor. Open Subtitles "إولوس " شخصك المنشود , انه يعرف كل الحقائق ويحبسماعنفسهيتكلم.
    Çünkü davadaki bütün gerçekler muallakta. Open Subtitles لأن كل الحقائق في هذه القضية تكمن في السؤال
    Tüm gerçeklere ulaştığımızdan emin olmak istiyoruz. Open Subtitles نريد أن نتأكد فقط من اننا نملك كل الحقائق
    Tüm gerçekler, kullanışlıdır. Sadece bu ekip şartlarında. Open Subtitles حسناً، إن كل الحقائق مفيدة، لكن إن محتواها هو المهم
    Fakat eğer ona yardım etmek istiyorsan ki bana göre istiyorsun, tüm gerçekleri öğrenmelisin. Open Subtitles و لكن إذا أردت أن تساعديه وأنا أعتقد أنك تفعلين يجب أن تعرفي كل الحقائق
    tüm gerçekleri bilmeden, asla emin olamayız. Open Subtitles لا يمكن أن نتأكد من كل الحقائق المتعلقة بظاهرة
    Bir olay hakkındaki tüm gerçekleri bilmeden, asla emin olamayız. Open Subtitles لا يمكن أن نتأكد من كل الحقائق المتعلقة بظاهرة
    Şu an tüm gerçekleri gözden geçiriyoruz, efendim. Open Subtitles نحن حالياً نراجع كل الحقائق أيتها الموقرة
    Tamam, baba, korkma tüm gerçekleri kadar, ama korkunç bir şey oldu! Open Subtitles حسناً، أبي، لا تفزع حتى ،تكون لدينا كل الحقائق كل شيئاً مروعاً قد حدث.
    Beni kolladığını biliyorum Bill ama Bütün gerçekleri bildiğini sanmıyorum. Open Subtitles دانا.. -أعرف أنك تبحث عن مصلحتي, بيل, لكني لا أعتقد أنك تملك كل الحقائق.
    Bütün gerçekleri bulana kadar bir şey söylemek istemedim. Open Subtitles أنا لم أريد قول شئ حتى أكتشف كل الحقائق
    Bu çok saçma. Bütün gerçekleri gözarda ediyor. Open Subtitles هذا سخيف إنه يتجاهل كل الحقائق
    Bütün gerçekleri bilmeniz gerektiğini düşündüm sadece. Open Subtitles فقط رأيت أنكم يجب أن تعلموا كل الحقائق
    Böylece o Bütün gerçekleri değiştirdi. Open Subtitles لذا غير كل الحقائق
    - Hastings, başta da söylediğim gibi bütün gerçekler önüme koyulduğunda sonuca varmam kaçınılmaz. Open Subtitles -هستنغز" كما قلت لك في البداية" عندما يتم وضع كل الحقائق أمامي، سيكون أمر الحل حتمياً!
    Davadaki bütün gerçekler muallakta. Open Subtitles كل الحقائق بهذه القضية تكمن في سؤال
    Paranoya Tüm gerçeklere sahip olmak demektir dostum. - Burroughs'dan alıntı. Open Subtitles يا رجل، جنون العظمة يعني وجود كل الحقائق بوروز
    Size söylüyorum, İşte Tüm gerçekler burada. Open Subtitles سأخبركم, لدي هنا كل الحقائق.
    Dördüncü Muhteşem ve Cömert İnsan İmparatorluğu. İmparatorluktaki her bir olayı buradan dışarı yayıyor. Open Subtitles . إمبراطورية البشر الرابعة العظيمة . كل الحقائق تُبث من هنا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد