Sağduyum bizim ufaklığı tokatladı. Umarım ki Bütün kadınlar için böyle değildir. | Open Subtitles | ضميري راح يؤنِّب عضوي أتمني بأنك لم تفسدني لأجل كل النساء الآن |
Gando'daki Bütün kadınlar bu şekilde kıyafetlerini açarlar ve son kuruşlarını verirler. | TED | كل النساء سيفتحون ملابسهم هكذا ليعطوني آخر قرش |
Yeni bir gece kulübü ve tüm kadınlar dans zeminin ortasındaki bir cam odadalar ve tüm erkekler onları izleyip besliyor. | Open Subtitles | إنه نادي ليلي جديد ، و كل النساء داخل غرف زجاج في منتصف حلبة الرقص و كل الرجال يشاهدونهم و يطعمونهم |
Karım olmak üzere seçebileceğim dünyanın bütün kadınları arasından, ben kimi seçiyorum? | Open Subtitles | ومن بين كل النساء فى العالم يمكننى ان أختار زوجة بينهم فمن أخترت ؟ |
Bunu kişiselleştirmenin yanı sıra -- kalbinizle olan ilişkinizden bahsedeceğiz ve bütün kadınların kendi kalpleriyle olan ilişkilerinden -- politikaya geçeceğiz. | TED | سنجعل هذا الأمر شخصياً و سنتحدث عن علاقتكم مع قلوبكم وعلاقات كل النساء مع قلوبهن سوف نخوض في السياسة |
Joe'yle çıkmasın diye onun çalıştığı yerlerdeki tüm kadınları ayarttığını söyledim. | Open Subtitles | لقد أخترعت قصه عن أن جو يقوم بإغراء كل النساء.. التي يعمل عندهن , حتى لا تخرج معه |
İçeri giren... iki domuzu görünce Kadınların hepsi düşüp bayılacak. | Open Subtitles | وستصاب كل النساء بالاغماء حين يرون خنزيران يمشيان سويا |
Burada çalışan her kadının adını bilmen çok etkileyici. | Open Subtitles | كلا، ولكن يدهشني أنك تعرف أسماء كل النساء هنا |
Hoşçakal. Çok güzelsin. Bütün kadınlar güzel. | Open Subtitles | الى اللقاء ايتها الجميلة كل النساء جميلات |
Benim geldiğim yerde Bütün kadınlar kömür tozu kaplı. | Open Subtitles | وأنا أريد مصاحبتهن لقد جئت من مكان كل النساء مغطاة بغبار الفحم |
Korkma, yavrucuğum. Ben harika bir aşığım. Bütün kadınlar böyle söyler. | Open Subtitles | لاتخافى,انا عاشق رائع كل النساء يقولون ذلك |
Bir süre sonra, Bütün kadınlar ona benzeyebilirdi. | Open Subtitles | ومع مرور الأيام، سيكون ممكناً أن يُخلق كل النساء ليكن شبيهات بها |
Hayatımdaki Bütün kadınlar ölü olarak karşıma çıkıyor. | Open Subtitles | كل النساء التي عرفتهن في حياتي استمرن بالظهور ميتات. |
Hemen hemen Bütün kadınlar bunu söyler fakat genellikle pratik nedenlerden dolayı. | Open Subtitles | غالبا كل النساء تقول ذلك لكن لأسباب ثانوية |
Sana benzeyen tanıdığım tüm kadınlar, bütün kadıların senin gibi olduğunu düşünmemi sağlıyor. | Open Subtitles | كل النساء الاتى اعرفهن يجعلننى افكر انهن مثلك |
Bu, onun bütün kadınları elinden geçirip... ..artık yerleşik hayata geçtiği zamanla ilgili bir şey. | Open Subtitles | لقد حان الوقت ليستقر بعد كل النساء اللاتي مر بهن |
bütün kadınların böyle şeyleri hissedebildiğini sanırdım. | Open Subtitles | اعتقد ان كل النساء يمكنها الشعور بهذه الاشياء |
Sadece bizi mi yoksa buradaki tüm kadınları mı sarhoş etmeye çalışıyorsun? | Open Subtitles | اذاً هل نحن فقط ام انك تحاول جعل كل النساء هنا ثملات ؟ |
Bu kız, kalbimi kıran bütün kadınların hepsi. | Open Subtitles | هذه الفتاة واحدة مثل كل النساء التي حطمت قلبي. |
Hatırlatırım, onu her kadının kendisine karşı olmadığına ikna etmek için buraya getirmiştik. | Open Subtitles | لقد احضرناه الى هنا لنقنعة ان ليس كل النساء يسعون تحطيمك. |
İlk gün yardımcım Emine ve ben stüdyomuzu ziyaret eden hemen hemen her kadın ile beraber ağladık. | TED | في اليوم الأول، بكيت أنا ومساعدتي إيمان مع تقريباً كل النساء اللاتي زرن الأستوديو خاصتنا. |
Kulüpteki her kadınla yatan tek kişi sen değilsin. | Open Subtitles | . .. أنت لَسْتَ الشخصَ الوحيد في هذا النادي الذي ضاجع كل النساء في هذا النادي |
Peynirli kek kulübündeki tüm kadınlara anlatmam lazım burayı. | Open Subtitles | أنا ذاهب الى ان اقول كل النساء في فريقي الجبن حول هذا الموضوع. |
Yani tüm kadınlardan. | Open Subtitles | إذا كل النساء ؟ |
Tüm bayan yöneticiler limonlu çay içiyor. | Open Subtitles | كل النساء العاملات يشربون شاي مع الليمون . |
Gençsin, bekârsın buradan Daytona'ya kadar tüm kadınlarla çıkabilirsin fakat senin gibi adamların sonu Megan gibi kızlarla olmaz. | Open Subtitles | انت شاب, و اعزب واعد كل النساء من هنا الى دايتونا ولكن كما تعلم الرجال امثالك |
Oyunculuk yapan bütün kadınlara... | Open Subtitles | وإلى كل النساء اللاتى يريدن أن يصبحن أمهات |
Aslında sıradan bir erkek, topu tüm kadınların %98'inden daha uzağa atabilir. | TED | في الحقيقة، يستطيع الرجل رمي الكرة بمعدل أكثر بنسبة 98٪ من كل النساء. |