Elimizde hayvanat bahçesindeki her hayvan hakkında hassas bilgiler var. | Open Subtitles | نحن الأن لدينا معلومات حساسة عن كل حيوان في الحديقة |
Dünyanın her köşesindeki her hayvan cinsinden sen sorumlu değilsin. | Open Subtitles | لن أعيد كلامي لك بأنك غير مسئول عن كل حيوان ظال في هذا الكوكب |
Sürüdeki her hayvan nesiller boyunca uzanan bir soy ağacına dâhildir. | Open Subtitles | ينتمي كل حيوان في القطيع إلى تسلسل العائلة الذي يعود إلى أجيال عديدة |
Dahası, bu durumdaki her hayvanın yaşamda ikinci bir şansı hakettiğine inanıyorum. | TED | كما أؤمن أن كل حيوان غارق في النفط يستحق فرصة ثانية للحياة |
Bugün bile, öğrencilerim gördükleri her hayvanı, buna böcekler de dâhil, erkek olarak farzediyorlar. | TED | وحتى اليوم، بعض من تلامذتي مثلاً يعتبرون كل حيوان يرونه، حتى الحشرات، ذكورًا |
Bütün hayvan türlerini yok edip yeniden iskan edemezsiniz. | Open Subtitles | لا يمكنكم إبادة كل حيوان على الكوكب ثم إعادة تأهيله |
Biz de bir gemi yapıp içine her hayvandan iki tane koyarız. | Open Subtitles | وعندها سيكون علينا بناء سفينة ونحضر من كل حيوان زوجين |
Bu pizzadaki bütün hayvanları seviyorum. | Open Subtitles | فأنا احب كل حيوان في هذه البيتزا |
Cangıldaki rekabette hayatta kalmak için her hayvan kendi yolunu bulmak zorunda. | Open Subtitles | على كل حيوان ان يجد طريقته لينجو من صراع الغابة |
Hiroşima bombalandığında, Patlama minik bir süpernova oluşturdu, ve yaşayan her hayvan, insan ya da bitki güneş ışınlarıyla olan doğrudan bağlantısı olan her canlı aniden küle dönüştü. | TED | عندما قصفت هيروشيما ، شكل الانفجار شمساً صغيرة كل حيوان إنسان أو النبات حظي بهذا الاتصال المباشر مع أشعة تلك الشمس تحول على الفور إلى رماد. |
Muhtemelen, her hayvan umwelt'inin değişmez gerçeklik olduğunu varsayar; algılayabildiğimizin dışında bir şeyin olduğunu düşünmemize ne gerek var ki? | TED | من المحتمل أن كل حيوان يفترض أن البيئة الحسية هو الواقع الكلي الموجود هناك، فلماذا لا نذهب بخيالنا أن هنالك شيء ما وراء حدود حواسنا |
Çamurda izler. her hayvan iz birakir. | Open Subtitles | أن كل حيوان له مسار ، فقط عليك أن تعرفه |
Buradaki her hayvan, bir şekilde başka bir hayvana bağlıdır. | Open Subtitles | يعتمد كل حيوان هنا على آخر بطريقة حديثة |
Aynı elektrik mekanizmasının tüm duyuları desteklemesine rağmen her hayvan farklı duyusal yeteneklere sahiptir ve bunlar da yaşadıkları ortamlara çok güzel uyum sağlamıştır. | Open Subtitles | على الرغم من أن نفس الآلية الكهربائية التي تدعم جميع الاستشعارات، كل حيوان لديه مجموعة مختلفة من القدرات الحسية التي تكييفت بشكل جميل مع البيئة التي تعيش فيها |
her hayvan kendisi içindir. | Open Subtitles | فليعمل كل حيوان بمفرده |
her hayvan avını bulmasını bilir. | Open Subtitles | يجد كل حيوان فريسته. |
her hayvanın, sonsuza kadar gençliği arkada bırakıp yetişkinler dünyasına girme vakti gelir. | Open Subtitles | ثمّة وقت يجب أن يخلّف كل حيوان فيه شبابه ويدخل عالم البالغين للأبد |
Dünyadaki her hayvanın iyiliğinden benim sorumlu olmadığımı. | Open Subtitles | أني لست مسؤلاً عن كل حيوان ضال في هذا الكوكب |
Amacımız kurtardığımız ve baktığımız her hayvanın sonunda ait oldukları yere dönmesidir. | Open Subtitles | تلك غايتنا بأن كل حيوان انقذناه او اهتممنا به ان يعود في نهاية المطاف إلى المكان الذي ينتمي إليه |
her hayvanı oyarlarmış, İçinde bir ruh olduğuna, ve her birine özel bir güç verdiğine inanırlarmış. | Open Subtitles | يقومون بنحت كل حيوان وهم يظنون بأنه هناك روح بها |
Bütün hayvan türlerini yok edip yeniden iskan edemezsiniz. | Open Subtitles | ليس من المنطقي إبادة كل حيوان في الكوكب وإعادة توطينه |
Hem Nuh bir gemiye nasıl her hayvandan iki tane sığdırabilmiş? | Open Subtitles | وكيف يمكن أن يكون مع نوح نوعان من كل حيوان في السفينة؟ |
Etraftaki bütün hayvanları vurdum. | Open Subtitles | أَقتل كل حيوان على مرأى البصر |