söylediği her şey... 21.yüzyıda olaylar böyle ilerliyor. | Open Subtitles | كل شيء قالته حسنا , ما يفتقر القرن ال 21 في الرؤية نحن نقوم بالتعويض عن نقص الانتباه |
Eddie'nin hakkında söylediği her şey gerçek olabilir. | Open Subtitles | كل شيء قالته عن إيدي قد يكون حقيقي |
- O daha iyiydi. söylediği her şey doğru ve jüri de bunu biliyor. | Open Subtitles | لقد كانت أفضل كل شيء قالته كان صحيحا |
Çörek yapıp, molalarında ona götürmüştüm ve söylediği her şeyi geri almıştı. | Open Subtitles | لذلك صنعت كعك وسوف أقدمه لها وقت الإستراحه و سوف تسحب كل شيء قالته |
söylediği her şeyi kelimesi kelimesine anlat. | Open Subtitles | قولي كل شيء قالته بالحرف الواحد |
Bu söylediği her şeyin yalan olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | هذا يعني أنّ كل شيء قالته كان كذباً |
Hayır, Size söylediği herşey eminim doğrudur... ..kendisinin yaptığı dışında.. | Open Subtitles | لا، أنا متأكد أنها حقيقة ...كل شيء قالته لك ماعدا ما فعلت |
Bayan Rhodes'un senin hakkında söylediği her şey doğru. | Open Subtitles | كل شيء قالته السيدة روديز عنك حقيقي |
Polis konusundaki hikayem hakkında söylediği her şey... | Open Subtitles | كل شيء قالته بخصوص مقالتي عن الضباط... |
söylediği her şey doğruydu. | Open Subtitles | كل شيء قالته كان صحيحا. |
Rose'nin size söylediği her şey baştan sona bir yalandı. | Open Subtitles | كل شيء قالته لكم روز) من البداية حتى النهاية) كان كذباً .. |
Bak, söylemekten nefret ediyorum ama söylediği her şey doğru çıktı. | Open Subtitles | لكن كل شيء قالته لنا صحيح ?"? |
Efendim, onun hakkında söylediği her şeyi öğrenmemi istiyor. | Open Subtitles | يريدني السيد أن أعرف كل شيء قالته عنه |
Barbara Conway'in bize söylediği her şeyi ters çevir. | Open Subtitles | خذ كل شيء قالته لنا (باربارا كونواي) واقلبه |
Bu söylediği her şeyin yalan olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | هذا يعني أنّ كل شيء قالته كان كذباً |
Ama söylediği herşey doğruymuş. | Open Subtitles | و لكن كل شيء قالته كان حقيقة |