Söylemediler. Tek bildiğim.. ..sorgulama komisyonuna çıkacağım. | Open Subtitles | كل ما أعلمه أنه يفترض بي المثول أمام لجنة تحقيق |
Tek bildiğim kutlama gibi bir şey için bizi buraya davet ettiği. | Open Subtitles | كل ما أعلمه أنه دعانا إلى هنا من أجل شيء عن الاحتفال الليلة |
Tek bildiğim bir aile olabileceğimizi düşünüp kendini kandırıyordu... | Open Subtitles | كل ما أعلمه أنه كان لديه ذلك الوهم بأنه يُمكننا أن نُصبح عائلة |
Tek bildiğim içinizden biri olabileceği. | Open Subtitles | كل ما أعلمه أنه قد يكون أي منكم |
Tek bildiğim, onu bize kıdemlilerin verdiği. | Open Subtitles | كل ما أعلمه أنه مُنح لنا من الشيوخ |
Tek bildiğim takviyeyle döneceğidir. | Open Subtitles | كل ما أعلمه أنه سيعود برفقة تعزيزات |
Tek bildiğim eğer hiçbir şey yapmazsak kesinlikle öleceği. | Open Subtitles | كل ما أعلمه أنه إذا لم نحاول شيئاً |
Neydi o şey? Tek bildiğim elbisenin içindeydi. | Open Subtitles | كل ما أعلمه أنه كان في الثوب |
Tek bildiğim bu kişinin bu bilgiyi açığa çıkarmak için büyük bir riski göze aldığı. | Open Subtitles | كل ما أعلمه أنه أو أنها تحمّل(ت) مخاطرة كبيرة لكشف هذا |