"كل ما أملكه" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Her şeyim
• Sahip olduğum her şey
• Sahip olduğum her şeyi
• sahip olduğum tek

Artık anlamaya başlıyorum Kallie'yle olan anılarım ondan kalan Her şeyim olacak.
لقد بدأت أفكر فى أن.. كل ذكرياتى عن كالى ستكون كل ما أملكه عنها

Bu kıyafetler, o araba. Her şeyim bu.
هذه الملابس, تلك السيارة, هذا كل ما أملكه.

Sen ve ben. Her şeyim sensin. Delilik mi ediyorum?
أنت و أنا , أنت كل ما أملكه هل أنا مجنون ؟

Sahip olduğum her şey üç farklı eyalete dağılmış kutularda.
كل ما أملكه موجود في صناديق منتشرة في 3 ولايات.

Sahip olduğum her şey filmlerim ve bu stüdyolar.
كل ما أملكه هو أفلامي و هذه الإستوديوهات

Ve bu dünyada Sahip olduğum her şeyi o verdi bana.
و كل ما أملكه في هذا العالم هو وهبني إياه

Sahip olduğum her şeyi bu işe yatırdım.
كل ما أملكه استثمره في هذا العمل

İdareye yalakalık ve muhbirlik yapan ve sahip olduğum tek şey bir yatakken bana 2 tane gümüş tuzluk veren aynı kişisin.
نفس الشخص الدنيء المتزلف للمسؤولين والذي أعطاني ملاحتين فضيتين عندما كان كل ما أملكه هو فراش فقط

- Her şeyim onun içinde.
أنت تعلم , كل ما أملكه هناك - سوف تكون هنا -

Onlar benim Her şeyim.
أنهم كل ما أملكه

Her şeyim burada, bunun içinde.
الآن، هذا كل ما أملكه هنا

- Her şeyim bu.
هذا هو كل ما أملكه.

- Her şeyim o benim. Bunu biliyorlar.
إنها كل ما أملكه

Zar zor kalktım ve ona dedim ki, "Sahip olduğum her şey, o yüzüğün içinde."
حسناً، وبالكاد كنت استطيع الجلوس. فقلت لها: كل ما أملكه في الخاتم.

Evet, Sahip olduğum her şey arabamda ve daha aileme bile söylemedim.
أجل، كل ما أملكه في سيارتي ولم أخبر والدي بعد

Los Angeles'a vardım, güneş parlıyordu ve Sahip olduğum her şey bir gitar, bir valiz ve bir deste belgeden ibaretti. İki elimle taşıyabileceğim tüm her şey.
وصلت إلى لوس أنجلوس والشمس تغيب، كل ما أملكه هو جيتار وحقيبة السفر مع بعض الأوراق كنت أستطيع حملهم جميعاً في يدي الاثنتين.

Allah'tan Sahip olduğum her şey üzerimde.
لحسن الحظ أن كل ما أملكه علي الآن

Sahip olduğum her şeyi benden çalacaklar.
و سوف يسرقون كل ما أملكه.

Sahip olduğum her şeyi elimden aldın.
لقد جردتني من كل ما أملكه,

Çünkü şu anda sahip olduğum tek şey üzerimdekiler.
لأن كل ما أملكه الآن هو ملابسي التي أرتديها