Kimsenin karın içinde bu kadar uzun süre kalıpta ayağa kalkabileceğini düşünemiyorum. | TED | فلم أتخيل أن أحداً كان قد بقي في الثلج كل هذه المدة أن يتمكن من النهوض لاحقاً |
Güçlü olmasaydım bu kadar uzun yaşamazdım. | Open Subtitles | لو لم أكن رجلا صلبا لما عشت كل هذه المدة |
Henson'ların onlara zarar verip vermeyeceğini bilmiyoruz, ama Bunca zaman tecrit altında işkence gördülerse ne yapacaklarını kim bilir. | Open Subtitles | قد يرغبا في إيذائهم، لكن لو عاشا في عزلة و عذاب كل هذه المدة مَنْ يدري بما قد يفعلاه |
Üzgünüm Rosemary. o kadar uzun bekleyemem. | Open Subtitles | أنا آسف يا روزماري، لن أنتظر كل هذه المدة |
Bu kadar süre görev yapmak için tasarlanmamıştı. | Open Subtitles | لم يتم تصميمه للبقاء في الخدمة كل هذه المدة |
Yaklaşık 20 yıldır sarılarak uyuma konusunda profesyonel oldum, yine de Bu kadar zaman boyunca alttaki kol hakkında ne yapacağımı çözemedim. | TED | وأفعل هذا على مستوى احترافي على مدى 20 عامًا تقريبًا، لكنني لم أعرف أثناء كل هذه المدة ما أفعلُ مع ذراعي السفلى. |
Birisiyle bu kadar uzun süre beraber çalışırsan, bilirsin. | Open Subtitles | عندما تعمل مع شخص ما كل هذه المدة , ستعلم |
Belki de bu kadar uzun yaşamamın sebebi de budur. | Open Subtitles | وربما حياتي كل هذه المدة الطويلة دليل على ذلك |
Burada neden bu kadar uzun kaldığımı bile bilmiyorum. Seni ve senin erkek arkadaşını daha yeni tanıdım. | Open Subtitles | أنا لا أعرف لماذا بقيت حوله كل هذه المدة بالكاد أعرف صديقك |
Sen hiç bu kadar uzun süre birini aradın mı? | Open Subtitles | هل حاولت أن تبحث عن شخص كل هذه المدة ؟ |
Bir yayımcının cevabını hiç bu kadar uzun süre beklemek zorunda kalmamıştım. | Open Subtitles | أنا لم أضطر أبداً للانتظار كل هذه المدة ليكلمني ناشر |
Söz verdin Bunca zaman biz birlikte seyahat ettik. | Open Subtitles | لقد وعدت, و قد سافرنا كل هذه المدة معاً. |
Bunca zaman bizim hep bir şeylerden kaçmamızı istediler; çünkü birileri bizden bir şey duyarsa onlara zarar verebiliriz. | Open Subtitles | لقد حاولنا جعلنا نختبيء كل هذه المدة لأنهم يعرفون أنه إن سمعنا أحد فسنضرهم |
Sanki o kadar uzun süre dayanamam. Sanki herhangi bir erkekle beraber olmam gerekiyormuş gibi. | Open Subtitles | كأني لن أتحمل كل هذه المدة كأني يجب أن أحصل عليه، وأي رجل ينفع |
Korkarım o kadar uzun bekleyemem. | Open Subtitles | أخشى أنه لا أستطيع الأنتظار كل هذه المدة |
Bu kadar süre nasıl dayanmışım, hayatımı nasıl harcamışım. | Open Subtitles | أنا أتعجب كيف تحملت ذلك كل هذه المدة الطويلة؟ لقد أهدرت حياتي معك |
Gezegenin Bu kadar süre bir arada kalması mümkün değil. | Open Subtitles | من غير الممكن أن الكوكب ما زال متماسكاً كل هذه المدة |
Bana oradayken, Bu kadar zaman nasıl sağ kalmayı başardığını anlatır mısın? | Open Subtitles | هل يمكنك ان تخبريني اي شئ عن كيفية بقائك على قيد الحياه كل هذه المدة ؟ |
Büyükannemin evinden taşınmak için Bu kadar zaman beklediğime inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أني انتظرت كل هذه المدة لأخرج من منزل جدتي |
- O kadar dayanacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنك ستصمدين كل هذه المدة |
- O kadar oldu mu? | Open Subtitles | كل هذه المدة ؟ |
Bunca zamandır burada, bir türlü gelmeyen kurtarma ekiplerini bekliyorduk. | Open Subtitles | نحن ننتظر هنا كل هذه المدة ننتظر النجدة التي لم تأت |
Son 15 yılımı ya da daha fazlasını dünyadaki hükümetlere tavsiyeler vererek harcadım, ve tüm bu zaman içinde yerel bir sorunun uluslararası bir problemmiş gibi düşünülerek, uluslararası bağlamda ele alınarak, diğerlerinin neler yaptığıyla karşılaştırılarak, yerel çalışmak yerine dışarıyla beraber çalışarak çüzüldüğünden daha etkili, iyi planlanmış ve çabuk bir çözüm yolunu görmedim. | TED | قضيت ما يقارب ال 15 سنة الأخيرة مقدمًا النصائح للحكومات حول العالم، وخلال كل هذه المدة لم أر أبدًا مشكلة واحدة محلية لم يمكن حلها بشكل خيالي، وفعًالي وسريع عندما نتعامل معها كمشكلة عالمية، عندما ننظر بالمنظور العالمي، نقارن كيف تعاملت بعض الدول مع هذه المشكلة، نجلب الآخرين معًأ ونعمل خارجيًا عوضًا عن العمل داخليًا. |