Muhtemelen vücut çalışıyor. Yüzünde bir yara izi falan olabilir. | Open Subtitles | وهو شخص قوي البنية وربما كان يمارس تمارين كمال الأجسام |
Eğer vücut geliştirmeyi keşfetmemiş olsaydı, hikayesi o anda biterdi. | Open Subtitles | كانت قصته ستنتهي هُناك لو لمْ يكتشف لعبة كمال الأجسام |
Yavaş bir trafikte aile oyunları ve vücut geliştirme cihazları satıyorsanız sıkışık trafik gerçekten ama gerçekten kötüdür değil mi? | TED | وعندما تبيع لوحات الألعاب ومعدات كمال الأجسام على الطريق، فهذا الاختناق المروري يكون سيئًا للغاية، أليس كذلك؟ |
Altı aylık hapis, badici için bir ömür demektir. | Open Subtitles | ستة شهور هيّ جملة تعني عمّر للاعب كمال الأجسام |
Koleksiyonu için bir kaç dolar ödeyecek badici çıkar. | Open Subtitles | وربما بعض لاعبي كمال الأجسام قدْ يدفعون بعض الدولارات مقابل وضعها في مجموعتهم |
Hatta, bu laboratuvarın tamamı Vücutgeliştirme çalışmaları için ayrıldı. | Open Subtitles | في الواقع ، كل هذا المختبر مكرس لدراسة كمال الأجسام |
Gençlik dönemimde, Vücutgeliştirme gösterisine gitmek için kurumsal tesisten kaçardım. | Open Subtitles | عندما كنتُ صغير تركتُ مرفق المؤسسة الباردة منتقل إلى عرض كمال الأجسام و هناك وقفت على المسرح |
Fakat nasıl olur da bir doktor, vücut geliştirici bir kadından daha fazla kas kütlesine sahip olduğumu varsayabilir? | TED | ولكن ما معنى أن يفترض الطبيب بشكل تلقائي أن لدي كتلة عضلية أكبر من لاعبة كمال الأجسام ؟ |
Ve Barbara, sen de Pazartesi günü vücut çalışan jigolomuz Rocky'le salı perşembe arası Alet Boyu adlı porno filminin ekibiyle ve bütün bir hafta sonu Tonkiro'yla birlikteydin. | Open Subtitles | بطل كمال الأجسام ومن الثلاثاء الى الخميس مع طاقم ممثلي فيلم تربل اكس هانك جيري |
Peki bu bir kişi nasıl oldu da dört kez vücut geliştirme şampiyonu olmuş birini alt edip sokağın başına kadar sürükleyip onu iki metrelik bir duvardan aşağı atıp kendini silahıyla kendini vurmasını sağladı? | Open Subtitles | إذن كيف بالتحديد نجح هذا الفرد ان يجرد من سلاحه و يتغلب على بطل العالم لأربع مرات فى كمال الأجسام |
Öyleyse bu bir kişi nasıl oluyor da... 4 kez vücut geliştirme şampiyonu olmuş birinin üstesinden gelebiliyor? | Open Subtitles | أن يجرد من سلاحه و يتغلب على بطل العالم لأربع مرات في كمال الأجسام |
Altı numara, vücut geliştiricileri her görüşünde pantolonunun içinde bir sancı hissediyor. | Open Subtitles | المرأة رقم 6 تتحفز كلما دخل متدربو كمال الأجسام |
Fiziksel yapı oluşturma, vücut geliştirmenin mihenk taşıdır. | Open Subtitles | لبناء جسم مثالي ، يصبح اسطوري الجسم المثالي هو معنى كمال الأجسام |
Şu anda ailemin ihtiyaçlarını karşılamak zorundayım. Hayatta kalmak için vücut geliştirmeye ihtiyacım var. | Open Subtitles | حالياً ، عليّ أن أثبت لعائلتي أنني أحتاج كمال الأجسام لأعيش |
Bu da vücut geliştirmenin adını kötüye çıkarıyor. | Open Subtitles | و لا يعرفون كيف يستخدمونها و ذلك يعطي لعبة كمال الأجسام سمعت سيئة جداً |
vücut geliştiriciler ve bu sporun uzmanları bir sonraki evreye geçmiş durumdalar. | Open Subtitles | لاعبي كمال الأجسام و الرياضيين المحترفين لبناء الاجسام يتخذون خطوة قادمة |
Ve şimdi bu deneyimin en üst noktasında gözümü dünya'nın en iyi badici ünvanını elde etmeye diktim. | Open Subtitles | أنا ربحتُ مسابقات كمال الأجسام و الآن أقف هُنا ، عند أعلى هذه التجربة . . |
Çünkü, steroidle içli dışlı olmuş olan bir çok badici tanıyorum bu da kendilerini sağlıklı ve zinde göstermeye çalışan bazıları için hiç sıhhatli değil. | Open Subtitles | معظم لاعبي كمال الأجسام الذين اعرفهم و الذين قابلتهم يستخدمون المنشطات أو قدْ استخدموها و لمن يريد تصوير نفسه على أنه شخص رياضي و بصحة جيدة |
Vücutgeliştirme benim için çok güzel bir deneyimdi. | Open Subtitles | كمال الأجسام كانت تجربة جميلة لي |
Vücutgeliştirme, bir spor olarak yaşam biçimiyle, eğlencesiyle, sanatsal yönüyle eşsiz bir, kategoriye düşer. | Open Subtitles | لاعبي كمال الأجسام يقعون في هذه الفئة الفريدة من نوعها " أرنولد شوارزنيجر) ، 7 مرات بطل أوليمبيا) " كما تعلمون ، كونك رياضي كما كونك تعمل في الترفيه |