Karınıza söylediğim gibi, bu Pilgrim'e bağlı. | Open Subtitles | كما أخبرتُ زوجتَكَ الكل يتعلق في بيلغريم |
Diğer dedektiflere de söylediğim gibi, ailesi hakkında hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | كما أخبرتُ المحقّقين الآخرين، لسنا ندري شيئًا عن الأبويْن. |
Binbaşıya söylediğim gibi asiler tarafından soyulmadım. | Open Subtitles | لم يتمّ سرقتي من قِبل المتمردين كما أخبرتُ الرّائد |
Şimdi, ebeveynlerine söylediğim gibi, sorulara burada cevap verebilirsin ya da benimle şehir merkezine gelirsin. | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic}،الآن، كما أخبرتُ والدَيكِ يُمكنكِ الإجابة هُنا أو في القسم معي. |
Sen gelmeden önce Tess'e söylediğim gibi çıtasını yükseltiyor. | Open Subtitles | كما أخبرتُ (تيس) قبل أن تأتي انه يكثف ألاعــيبه |