Anladığım kadarıyla bir de seni tutan Ron Saris var. | Open Subtitles | دون ذكر " رون ساريس " الذي وظفك كما أفهم |
Anladığım kadarıyla acil ihtiyati tedbir kararı talep ediyorsunuz. | Open Subtitles | كما أفهم منك, أنت تطلبين إنذاراً قضائياً طارئاً |
Anladığım kadarıyla, o meblağda bir parayı bulabilmek için tanık koruma memurunu izlemen, diğer tanıklarının yerlerini bulman ve onlardan en az birinin yeriyle ilgilenen birine satman gerekiyor. | Open Subtitles | والآن كما أفهم الطريقة الوحيدة للوصول لهذا الكم من المال تعقب تعقب ضابط حماية شهود وفهم مكان كل عميل ثم بيع على الأقل |
Anladığım kadarıyla sadece duygusal baskı altında iken zamanı durdurabiliyorsun. | Open Subtitles | الآن، كما أفهم أنت أوقفت الزمن فقط في لحظات الضغط العاطفي وليس برغبتك |
anladığıma göre geri dönebileceğin bir işin yok. | Open Subtitles | كما أفهم الأمر . فإنّك لاتملكين عملاً كي تعودي إليه |
Eğer doğru anladıysam sadece düzüşeceğiz. | Open Subtitles | أليس نحن ذاهبون لنتعاشر كما أفهم |
Anladığım kadarıyla operasyonun sorumlusu sizmişsiniz. | Open Subtitles | والآن، كما أفهم. كنتِ المسؤولة عن العملية؟ |
Anladığım kadarıyla, California'daki 2600 nüfuslu Cedar Creek kasabasını... cephaneliğimizdeki nükleer olmayan en güçlü silahla... petrol bombasıyla bombalamak istiyorsunuz. | Open Subtitles | كما أفهم منكم تريدون قصف بلدة سيدار كريك في كاليفونيا وسكانها ال 2600 بما يسمى قنبلة وقود هوائي أقوى سلاح غير نووي في الترسانة |
Anladığım kadarıyla... | Open Subtitles | كما أفهم أنا الوضع ، لا يوجد مشكلة. |
Anladığım kadarıyla Arlo, eskiden burası vahşi batı gibiyken kasaba dışından birinin buraya bir anlaşma yapmak için gelebilmesi ancak mesela, büyük meblağda ot almak için sen ve Bo Amca'nın onları kasabaya getirip, götürmesiyle mümkün olurdu. | Open Subtitles | كما أفهم الأمور أنه في الأيام السابقة حين كان هذا المكان حقاَ الغرب المتوحش الطريقة الوحيدة لأي أحد يأتي هنا من البلدة لإجراء صفقة |
Ve Anladığım kadarıyla da evlenmek üzere. | Open Subtitles | لا توقف و كما أفهم ستتزوجه قريبا |
İşin hoşuna gidiyor mu? Anladığım kadarıyla, yapayım diye para ödüyorlar, seveyim diye değil. | Open Subtitles | على كثير منهم تستمتع بالعمل ؟ كما أفهم |
- Anladığım kadarıyla şiddet unsuru içeren suçlar her yerde azaldı. | Open Subtitles | كما أفهم جرائم العنف انحدرت جداً |
Büyüyü yapan kişi ölürse, bütün sözleşmeler sona eriyor Anladığım kadarıyla. | Open Subtitles | كما أفهم موت ساحراً... يعطي النهاية لكل علاقته. |
Anladığım kadarıyla, Yeni Knick'e daha fazla hemşire gerekecek, daha az değil. | Open Subtitles | كما أفهم ، سيحتاجون إلى الكثير من المُمرضات في مُستشفى " نيك " الجديدة ، ليس عدداً أقل |
İşin, Anladığım kadarıyla tamamlanmış. | Open Subtitles | عملك، كما أفهم قد أكتمل |
Will Anladığım kadarıyla, buradan oraya varman gerekiyor. | Open Subtitles | كما أفهم الأمر,يا(ويل) أنت تحتاج للوصول من هنا الى هناك. |
Diyorum ki, evet, olayları kendi yararına göre ayarladı, ama Anladığım kadarıyla, bir anlamda, dürüst biri değil miydi? | Open Subtitles | نعم , أعلم , أنها تتلاعب بالأحداث لصالحها لكن كما أفهم ألم تكن نوعا تصب الهدف (كلامها صحيح ) في كل مرة ؟ |
Anladığım kadarıyla o belgeler mühürlü. | Open Subtitles | كما أفهم أن تلك الوثائق سرية. |
Ama aynı zamanda yıllık kongrelerinizin de bir reklamını yapıyorsunuz ki anladığıma göre bunlar büyük bir hızla satılıyor. | Open Subtitles | ولكنكَ أيضًا تعمل على رفع قيمة مؤتمركَ السنوي، والذي يبيع بسرعة قياسية، كما أفهم. |
Eğer doğru anladıysam sadece düzüşeceğiz. | Open Subtitles | أليس نحن ذاهبون لنتعاشر كما أفهم |