Beni eskisi gibi heyecanlandıramadığı için kızmaya başlamıştım. | Open Subtitles | و بدأت أستاء من فشلها في إثارتي كما اعتادت أن تفعل |
Pekâlâ, artık eskisi gibi kral asası yapmıyorlar. | Open Subtitles | حسنا، أنها لا تجعل الصولجانات كما اعتادت ان تفعل. |
Artık eskisi gibi yapmıyorlar. | Open Subtitles | أنها لا تجعل 'م كما اعتادت ان تفعل. |
"Seni öpmez ki." "eskisi gibi." | Open Subtitles | إنها لم تقبلك كما اعتادت أن تفعل |
Bayan Katz "Ein Keloheinu"yu bildiği gibi söylemek istiyor. | Open Subtitles | السيدةكاتزتحبأنتنشد صلاة "ليس لإلهنامثيل" كما اعتادت أن تنشدها |
Gözlerim eskisi gibi iyi görmüyor. | Open Subtitles | عيناي ليست جيدة كما كما اعتادت ان تكون. |
Samaritan izlediği için benimle eskisi gibi konuşamıyor. | Open Subtitles | فلا تستطيع التحدّث معي كما اعتادت أن تفعل بينما (السامريّ) يُراقب، |
Bayan Katz "Ein Keloheinu"yu bildiği gibi söylemek istiyor. | Open Subtitles | السيدةكاتزتحبأنتنشد صلاة "ليس لإلهنامثيل" كما اعتادت أن تنشدها |