Asma suratını tatlım. Burada tamamen doğayla baş başayız. Senin sevdiğin gibi. | Open Subtitles | فلتروحي عن نفسك عزيزتي ، نحن نعيش في هذه الارض الخضراء انها كما تحبين |
sevdiğin gibi, bonzai ağacına bakabiliriz. Gelmek istemez misin? | Open Subtitles | يمكننا رؤية شجرة البونساى كما تحبين الا تريدين الذهاب ؟ |
Nasıl istersen. | Open Subtitles | كما تحبين عزيزتي |
İşlerin istediğin gibi gideceğini sanıyorsan yanılıyorsun. | Open Subtitles | اذا كنت تعتقدين أن الأمور ستجري كما تحبين فأنتِ مخطئة |
İstediğin kadar orada yaşayabilirsin, fakat satmaya kalkarsan foyan ortaya çıkar. | Open Subtitles | يمكنكٍ العيش فيها كما تحبين لكن لو أردتي بعيه فستظهر المشاكل |
Fred Vaughan'ın da yıllık geliri için sevilmek istememesi kadar. | Open Subtitles | كما تحبين فريد فون من اجل راتبه 40000في السنه |
Biraz yanık gibi görünüyor ama yumurtaları sevdiğin gibi pişirdim. | Open Subtitles | هذا محروق قليلاً, لكن البيض كما تحبين |
sevdiğin gibi bol mayonezli. | Open Subtitles | مليء بالمايونيز .كما تحبين |
-Bak. Kızdın. Tam sevdiğin gibi. | Open Subtitles | أنتي غاضبة, كما تحبين |
Kahveni de erkekleri sevdiğin gibi sevdiğini hatırlıyorum, güçlü ve İrlandalı. | Open Subtitles | أتذكر بأنك أحببت قهوتك كما تحبين الرجال قوية... وإيرلندية (القهوة الإيرلندية هي قهوة وكحول) |
sevdiğin gibi. | Open Subtitles | كما تحبين. |
Nasıl istersen Sophia. | Open Subtitles | كما تحبين يا "صوفيا". |
Nasıl istersen. | Open Subtitles | كما تحبين |
Göllere ve akarsulara falan zarar vermeyeninden, istediğin gibi | Open Subtitles | صديق للبحيرات والجداول كما تحبين |
Göllere ve akarsulara falan zarar vermeyeninden, istediğin gibi | Open Subtitles | صديق للبحيرات والجداول كما تحبين |
İstediğin kadar iç. | Open Subtitles | . أشربي كما تحبين أنا أحصل على إعادة . تعبئة غير محدودة |
Ve ... istediğin kadar da kalabilirsin. | Open Subtitles | و... انت مرحب بك لتبقي لاي مده كما تحبين |
Fred Vaughan'ın da yıllık geliri için sevilmek istememesi kadar. | Open Subtitles | كما تحبين فريد فون من اجل راتبه 40000في السنه |