"كما تعتقدين" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Düşündüğün gibi
• sandığın kadar
• Düşündüğün kadar
• Düşündüğünüz gibi
• Sandığın gibi
• düşündüğün şey
• göründüğü gibi
• düşündüğünüz kadar

Nereye varmaya çalıştığını biliyorum ama biz Düşündüğün gibi tipler değiliz.
.. إنني أتفهَّم ما تمرين به .. لكننا لسنا كما تعتقدين

Ben bazı konularda oraya danışmanlık yapıyorum, fakat... bu... bu senin Düşündüğün gibi değil.
أنا اعطي بعض الاستشارات هناك الآن ولكن ليس كما تعتقدين

Açıklayabilirim. Düşündüğün gibi değil.
يمكنني أن أوضح الأمر حبيبتي،إنه ليس كما تعتقدين

sandığın kadar güçlü değilsin.
أنت لست بالقوة ولا بالثقة في نفسك كما تعتقدين بأنكي تفعلين

Belki de onu sandığın kadar iyi tanımıyorsundur.
أجل , ربما أنتِ لا تعرفينه بشكل كافي كما تعتقدين

Başta bu görev basit görünüyor olabilir, ama Düşündüğün kadar kolay olmayacak.
هذه المهمة قد تبدو سهلة من البداية ولكنها ليست سهلة كما تعتقدين

Bayan Ivanovna, bu Düşündüğünüz gibi değil.
سيدة " إيفانوفنا " ليس الأمر كما تعتقدين

Düşündüğün gibi değil. Bir kerelik dinle beni.
انه ليس كما تعتقدين فقط استمعي الي هذه المرة

Bak. vurulmanı açıklayabilirim. Düşündüğün gibi değil.
اصغي، يمكنني توضيح أمر إطلاق النار إنه ليس كما تعتقدين..

Kaza yüzünden olsa bile Düşündüğün gibi değil.
لو كان الأمر بسبب الحادث فهو ليس كما تعتقدين

-Hayır, Düşündüğün gibi değil.
ـ لا ... الأمر ليس كما تعتقدين ـ نعم ...

Düşündüğün gibi değil! May!
لا، ماى، لا هو ليس كما تعتقدين

Bak, Alice, eğer senin Düşündüğün gibi batırmış olsaydım
انظري، ألس، إذا أنا لخبطت في الطريق كما تعتقدين ،

Anlamıyorsun! Düşündüğün gibi değil!
أنتي لا تفهمين أنه ليس كما تعتقدين

Belki beni de sandığın kadar iyi tanımıyorsundur.
ربما انتِ لا تعرفيني بشكل كافي كما تعتقدين

- Aslında sandığın kadar geç değil.
تعلمين في الواقع الوقت ليس متأخراً كما تعتقدين

Böylece gözlerimin içine bakıp sandığın kadar kötü biri olmadığımı anlayabilirsin.
حتى يتثنى لكِ النظر فى عيني وتري أنني لستُ سيئة كما تعتقدين

Hafta sonlarım senin sandığın kadar can sıkıcı değil.
عطلتي لنهاية الاسبوع ليست مملة كما تعتقدين.

Dur bakalım orada, bizim elimizde senin Düşündüğün kadar bir güç yok.
أنتظري ، نحنُ ليس لدينا الكثير من السلطة كما تعتقدين أننا نفعل

- Evet ama Düşündüğünüz gibi değil.
أجل ، ولكن الأمر ليس كما تعتقدين

Sandığın gibi değil. Web kamerası sitesidir.
ليس كما تعتقدين إنه موقع للعمل عبر الكاميرا على الانترنت

Polisin işine karışma, düşündüğün şey değil.
إن هذه أمور الشرطه، ليس الأمر كما تعتقدين

Nasıl göründüğünü biliyorum ama inan bana göründüğü gibi değil.
أعلم تماماً كيف يبدو الأمر ولكن صدقيني, إنه ليس كما تعتقدين.

Geçmişi değiştirmek düşündüğünüz kadar kolay değil.
إن فكرة تغيير الماضي ليست سهلة كما تعتقدين