Atalarının yaptığı gibi kötü olanları avlamalısın. | Open Subtitles | عليكَ ان تصطادَ الأشرارَ السيئين كما فعلَ اسلافكَ |
FBI'ın 8 yıl önce yaptığı gibi. | Open Subtitles | كما فعلَ مكتب التحقيقات الفدرالي منذُ ثماني سنوات. |
Babanın yaptığı gibi seni asla terk etmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أهجركِ أبداً كما فعلَ والدكِ. |
Babamın ve onun babasının da yaptığı gibi. | Open Subtitles | كما فعلَ والدي ووالده |
Blackwell onları gizlice çalıştırıyor, aynı bize yaptığı gibi. | Open Subtitles | بلاكويل) جعلهم يعملونَ لهُ في السر) كما فعلَ معنا |
Seattle'da yaptığı gibi sebepsizce çekip gitti sandık. | Open Subtitles | إفترضنا أنَّهُ هرب "كما فعلَ في "سياتل |
Tıpkı babam dediğin kişinin yaptığı gibi mi? | Open Subtitles | -أدعكِ و شأنك كما فعلَ والدكِ المزعوم |