23 yıl önce olması gerektiği gibi oğlunun ölümünü seyredeceksin. | Open Subtitles | أنتِ، ستشاهدين ابنكِ يموت كما كان يجب قبل 23 سنة |
Sadece onu korumaya çalışıyordum en başından beri yapmam gerektiği gibi. | Open Subtitles | كنت احاول حمايته فحسب كما كان يجب ان افعل منذ البداية |
Onlar geliştiler, Cassandra, olması gerektiği gibi geliştiler. | Open Subtitles | لقد تطوروا يا كاساندرا، تطوروا فحسب، كما كان يجب أن يحدث |
Hikaye belki de olması gerektiği gibi anlatılmalıydı. | Open Subtitles | أن القصه يجب أن تسرد كما كان يجب ان تكون |
O cadı, çok daha önce olması gerektiği gibi ölmeli. | Open Subtitles | الساحرة يجب أن تموت,كما كان يجب أن تكون منذ وقت طويل مضى |
Yapılması gerektiği gibi önden dalıyorum. | Open Subtitles | أقضي على القطار من المقدمة كما كان يجب أن تفعلوا. |
Her zaman bilmem gerektiği gibi ki kalbimde inandım da. | Open Subtitles | كما كان يجب أن أعلم دائماً، وعلمت، بداخل قلبي |
Her zaman yapmamız gerektiği gibi duygulara göre dosyalıyorum. | Open Subtitles | أنأ أرتبهم معاً أعتماداً على العاطفة كما كان يجب علينا ترتيبها من قبل |
Artık " Green Acres " i gerektiği gibi seyredebiliriz. | Open Subtitles | الأنيمكنناأن نشاهد"الهكتاراتالخضراء" كما كان يجب أن تُري |
Ama şimdi, hiçbir şey olması gerektiği gibi değil. | Open Subtitles | لكن الآن لا شيء جيد كما كان يجب |
Dün yapmamız gerektiği gibi polisleri aramak. | Open Subtitles | تتصل بالشرطة كما كان يجب أن نفعل أمس. |
Olması gerektiği gibi. | Open Subtitles | كما كان يجب أن يكون |
Siz ve John'un olması gerektiği gibi. | Open Subtitles | (كما كان يجب أن تكونوا أنتما و(جون |