Pekalâ kedisi de var ama dedikleri gibi "mekân, mekân, mekân"! | Open Subtitles | حسناً ، مثيرٌ للانتباه لكن كما يقولون المكان قبل كل شيء |
Ama dedikleri gibi, kanunun eli uzundur. | Open Subtitles | و لكن كما يقولون اٍنها ذراع القانون الطويلة |
dedikleri gibi, Bay Cobb çöl kötü huylu insanlarla doludur. | Open Subtitles | كما يقولون مستر كوب... . الصحراء ملئى بالكثير من الحمقى. |
Ama söyledikleri gibi ağlayan bir bebeği efendine bir sebep olarak gösteremezsin. | Open Subtitles | لكن لا يمكنك العدل ما بين طفل رضيع وبين مولاكم، كما يقولون |
Yine de, eğer Dedikleri kadar zekiysen seni hapis cezasından kurtardığımı anlamışsındır. | Open Subtitles | لكن إذا ما كنتِ ذكية كما يقولون إذًا ستعرفين أن أني أنقذتكِ من دخول السجن |
Adamın dediği gibi arabadan çıkacağız ama sakin ol, Bobby. | Open Subtitles | انزل من السياره وافعل كما يقولون لكن كن هادء بوبي |
Çünkü Söyledikleri kadar iyiyimdir. Addisam, ha? Evet. | Open Subtitles | لأني جيد كما يقولون أديسون؟ نعم لن أجرحكِ ابداً السبب في كونكِ دائماً تعرفين مايحصل قبل ان يحدث بخمس خطوات |
Biliyorum o 100% değil, ama... ne derler bilirsin, gösteri devam etmeli. | Open Subtitles | أعلم أنها ليست بحال جيدة ولكن... كما يقولون, لابد أن يستمر العرض |
dedikleri gibi, bilindiği üzere bu da programımı iyi bir program yapıyor. | Open Subtitles | البحث كما يقولون , لمعرفة ما يجعل برنامجي جيد |
dedikleri gibi değilsiniz. | Open Subtitles | لكني أعتقد أنى أعرف ما أنت لست عليه وأنت لست كما يقولون |
Radyoda dedikleri gibi hayat ucuzluyor ve daha eğlenceli bir hal alıyor. | Open Subtitles | كما يقولون فى الإذاعـة الحياة تصبح أرخص وأكثر مرح بكثير |
dedikleri gibi, bu adamın kendini öldürmüş olmasının mümkünatı yok. | Open Subtitles | من المستحيل أن يكون هذا الشخص قد قتل نفسه كما يقولون |
Ama dedikleri gibi, zaman en katı ruhları bile yumuşatır. | Open Subtitles | لكن كما يقولون الزمن يجعل كل شيئ يلين حتى الروح الصعبة |
- dedikleri gibi Çünkü Göstermek doğru, devam etmeli? | Open Subtitles | .. لأنه كما يقولون العرض لابد أن يستمر ، أليس كذلك ؟ |
Peki Amerika'da dedikleri gibi, her şey yasal mı? | Open Subtitles | لكن هل جميعها نظيفة، كما يقولون في الولايات المتحدة؟ |
Tıpkı Internet dünyasında söyledikleri gibi: eğer şu anda da altı ay önce yaptığınızı yapıyorsanız yanlış şeyi yapıyorsunuz. | TED | كما يقولون في عالم الإنترنت: إذا كنت اليوم تفعل الشيء نفسه الذي كنت تفعله قبل ستة أشهر، فأنت تفعل شيئا خاطئا. |
Bir süre sonra kaybolur ama kendin düzeltebilirsin, söyledikleri gibi kasları bükerek. | Open Subtitles | يسترخي قليلا بعد فترة ولكن يمكنك إخراجها يدويا كما يقولون .. بثني العضلات |
Havası, Dedikleri kadar güzel mi? | Open Subtitles | هل الطقس هناك جيد كما يقولون ؟ |
Sol kıyıdakilerin dediği gibi hep mükemmel olacaksın. | Open Subtitles | كما يقولون في الضفّة الغربيّة، أنّ التلميح اللاذع فاتح للشهيّة. |
Berchtesgaden, gerçekten Söyledikleri kadar güzel mi? | Open Subtitles | أخبرني هل بيرشيتسكادين هي مدينة جميلة * كما يقولون ؟ * مدينة ألمانية في جبال الألب |
Ne derler bilirsin Milo: "Müzik gürültülü geliyorsa, yaşlanmışsın demektir" | Open Subtitles | كما يقولون مايلو لو كان صوتك صاخباً ستصبح متمرسا |
Ya babam haberlerde söylendiği gibi kötü bir adamsa? | Open Subtitles | ماذا لو كان والدنا هو الرجل السيء كما يقولون عنه على الأخبار؟ |
Ne derlerse yapın. Yoksa beni öldürecekler. | Open Subtitles | إفعلي كما يقولون ، أو سوف يقتلوني |
Ama sigaranı yakmam. Ve bu, nasıl derler, işte budur. | Open Subtitles | و لكنى لن أشعل سيجارتك و هذا نهائى كما يقولون |
Eğer buraya kadar devam ederse, öyle diyorlar, sonra kışa gireriz ve kimse bir yere uçamaz. | Open Subtitles | إذا انتهت هنا كما يقولون. سندخل في الشتاء ولن يطير احد. |
Hani Derler ya, Yahudice kendini eğlendiriyor diye, işte o şekilde acı çekiyor. | TED | انها معاناة، كانه يستمتع بالطريقة اليهودية، كما يقولون |