Pekâlâ, dosyalar, defterler ve Bilgisayarını arıyoruz. | Open Subtitles | ,حسنا ,نحن نبحث عن الملفات .دفاتر,كمبيوتره الخاص |
Yarım saat orada olacağız. Bilgisayarını hiç kapatmıyor. | Open Subtitles | سنكون مشغولين لنصف ساعة وهو لايطفيء كمبيوتره |
Polis Hillin bilgisayarına el koyduktan sonra hard diskinden bulundu. | Open Subtitles | اخذته من جهاز هاريسون هيل بعد ان صادرت الشرطة كمبيوتره |
Onun çalışma bilgisayarına.... ... ve müşterilerinin listesine ihtiyacım var. | Open Subtitles | انا سأكون بحاجه للعمل على كمبيوتره و قائمه لجميع عُمَلائه. |
Bırakın floppy diski kaçınızın dizüstü bilgisayarında hâlâ disk sürücüsü bulunmakta. | TED | كم منكم يُوجد في كمبيوتره المحمول محرك الأقراص، ناهيك عن القرص المرن؟ |
bilgisayarında katiller hakkında yığınla resim ve hatta snuff filmler olacaktır. | Open Subtitles | سيكون لديه الكثير من الصور عن جرائم القتل على جهاز كمبيوتره و يحتمل حتى مقاطع فيديو قصيرة |
Bir virüs olmalı. Demek istediğim, bilgisayarı hâlen açık olmalı. | Open Subtitles | ... هذا فيروس بالتأكيد كمبيوتره مازال يعمل |
Bir geri ödeme... bilgisayarıyla beraber... Windows'un kullanılmamış bir kopyası gelmişti. | Open Subtitles | النسخة غير المستخدمة التي جاءت مع كمبيوتره |
Tamam ama odasından Bilgisayarını nasıl alacağız? | Open Subtitles | لكن كيف نحصل على كمبيوتره المحمول إذا كان موجود في غرفته؟ |
Yukarıda güvenlik sebebiyle İnternet yok, Jeff'in Bilgisayarını kullanıyorum. | Open Subtitles | أستخدم كمبيوتره لأن الإنترنت محظورة في الأعلى |
- Bilgisayarını araştırmakla başla. | Open Subtitles | أأ ، أبدأ بتدقيق كمبيوتره أنا ؟ |
Bilgisayarını yaptım, o da numaramı istedi. | Open Subtitles | اصلحت كمبيوتره و حينها طلب رقم هاتفي |
Bilgisayarını çalıp virüsle dolduralım. | Open Subtitles | نسرق كمبيوتره ونملأه بالفيروسات |
Burada yaşayan kişi benim arkadaşımdı. Onun bilgisayarına ihtiyacım var. | Open Subtitles | الرجل الذى كان يعيش هنا صديقى أريد كمبيوتره |
bilgisayarına yükleme yapabilmen için gizlice Dr. Sickinger'in ofisine gireceğim. | Open Subtitles | سأقتحم مكتب الدكتور سكانر لذا عليك أن تسرق المعلومات من كمبيوتره |
Anahtarlığındaki şifre olmadan bilgisayarına erişemezsin. | Open Subtitles | ونعم, بدون كلمة السر على سلسلة مفاتيحه لن تتمكني من الدخول إلى كمبيوتره |
Onu yakalamamızı ve bilgisayarına girmemizi istemiş. | Open Subtitles | أرادنا أنْ نقبض عليه و أرادنا أنْ نبحث في كمبيوتره |
Vurulmadan hemen önce bilgisayarında okuduğu dosyalar bunlar. | Open Subtitles | هذا هو ما كان القراءة على كمبيوتره المحمول تماماً قبل ان يتم اطلاق النار عليه |
Teknik ekip bilgisayarında gizli klasör bulmuş ve bu klasörde özel yazışmalar olduğunu tahmin ediyorlar. | Open Subtitles | الدعم الفني بحث كمبيوتره ووجد دليل ملفات مخفي يعتقدون أنه يحتوي تراسلات خاصة |
Adı da, "Ethan'ın bilgisayarında açık olan neler var", olsun. | Open Subtitles | كم عدد الأشياء التي تعتقد قام بفتحها على كمبيوتره |
Kişisel bilgisayarı kanıt olarak alındı. | Open Subtitles | أُخذ كمبيوتره الشخصي لقسم الأدلة |
Peki ya bilgisayarı? | Open Subtitles | ماذا بشأن كمبيوتره ؟ |
Belki de kafası çok güzeldi ya da bilgisayarıyla oynamaya öyle dalmıştı ki masasının üzerindeki yazışmaları görmedi! | Open Subtitles | أو منشغل في اللعب على كمبيوتره ليرى الملاحظة على مكتبه |