Göçmenler ya da yardıma muhtaç alt kesim için kanayan kalpler tıbbi danışmanlık tesisi işletiyorsun. | Open Subtitles | كنت تقومين بعمل متعاطف كمستشارة طبية للمهاجرين غير القانونيين, أو جماعة مستضعفة تتعاطفين معها |
Ordu ve Kamu Güvenliği için danışmanlık yapıyorsunuz. | Open Subtitles | تعملين مع الجيش و الأمن العام كمستشارة خاصة |
Ama eğer değilse seni orada danışman olarak istiyorum ve sadece bu kadar. | Open Subtitles | لكن أذا لم يكن الآمر كذلك أريدك هناك كمستشارة ليس ألا |
Başkan ve ben, sana özel danışman olarak aramıza katılmanı teklif ediyoruz. | Open Subtitles | أنا والرئيسة نود أن تفكري بالعمل معنا كمستشارة خاصة للرئيسة |
Teknoloji danışmanı olarak, teknolojiye iyi niyetle, çok büyük yatırımlar yapma kararı alan fakat beklentilerini karşılayamayan birçok firma gördüm. | TED | في عملي كمستشارة تقنية، رأيت العديد من الشركات تأخذ القرار لوضع استثمارات ضخمة في التكنولوجيا دون أن تصل للفائدة المرجوة. |
Londra'da bir ofiste yönetim danışmanı olarak çalışıyordum. | TED | لقد كنت أعمل فى مكتب فى لندن كمستشارة إدارية |
Bu hayatta bir amacım olduğunu hissediyorum, o amacın ne olduğunu bilmiyorum, ama yönetim danışmanlığı olmadığından oldukça eminim." | TED | و أشعر أن لدي هدف فى الحياة ولكننى لا أعلم ما هو ولكننى متأكدة أنه ليس عملى كمستشارة إدراية |
Lily'nin bir sene sürecek, İtalya'daki sanat danışmanlığı işi için. | Open Subtitles | سنة مزعجة من العمل كمستشارة فنية فى ايطاليا |
Seni son kampanyamda danışmanlık etmen için işe aldığımda özel biri olduğunu biliyordum ama Sarah bu baya etkileyici. | Open Subtitles | أتعلمين شيئاً؟ . عندما إستأجرتك كمستشارة في حملتي الإنتخابية الأخيرة، |
LulaBelle, George'a İncil Kampı'ndaki danışmanlık işinden bahsetsene. | Open Subtitles | لولابيل لما لا تخبري جورج عن عملك في الصيف كمستشارة في مخيم الكتاب المقدس؟ |
Anladığım kadarıyla halefinize özel danışmanlık yapıyormuşsunuz. | Open Subtitles | لقد فهمت أنك تعملين كمستشارة خاصة لخليفتك |
Dün, aniden, orada danışmanlık yapması teklif edildi. | Open Subtitles | طلبنا منها العمل كمستشارة بالمرصد أمس. |
Şey sürekli değil. Bir danışman olarak. | Open Subtitles | حسن ، ليس بدوام كامل سأعمل كمستشارة |
D.A'da danışman olarak çalışmaya sen karar verdin.. | Open Subtitles | لتلحقي بالعمل كمستشارة في الـ دي إي... . ـ |
Dün bir anda danışman olarak oraya çağırıldı. | Open Subtitles | طلبنا منها العمل كمستشارة بالمرصد أمس. |
Onu idari danışman olarak getirdim. | Open Subtitles | أحضرتها إلى هنا كمستشارة إدارية |
Bence evlilik danışmanı olsanız birilerini öldürürdünüz. | Open Subtitles | شخصياً , اعتقد بأنكِ ستكونين قاتلة كمستشارة زواج |
Öyleyse, umuyorum ki sen de karşılığında bana yardımcı olursun Yıllar önce ben bir sanat danışmanı idim. | Open Subtitles | آمل فحسب أن تردّي لي الجميل لقد اعتدت العمل كمستشارة فنية قبل زمن |
Yönetim danışmanı olarak Avrupa ve Amerika'da kariyerimde basamakları tırmanırken, fark ettim ki, hep odadaki tek kadındım ve liderlik yapısı hala aynıydı. | TED | أثناء ارتقائي السلّم للعمل كمستشارة إدارية عبر أوروبا والولايات المتحدة، بدات أدرك عدد المرات التي كنت فيها المرأة الوحيدة فى الغرفة وكيف لا تزال القيادة متجانسة كما هي. |
Lily'nin bir sene sürecek, İtalya'daki sanat danışmanlığı işi için. | Open Subtitles | ايطاليا فى فنية كمستشارة العمل من مزعجة سنة |
Kraliçe'nin özel danışmanlığı göreviniz için. | Open Subtitles | على تعيينك كمستشارة خاصة للملكة. |
Maryland'da yaşıyor. Rehabilitasyon danışmanlığı yapıyormuş. | Open Subtitles | تعيش في (ميريلاند)، وتعمل كمستشارة في إعادة التأهيل. |